검색어: rushes (영어 - 터키어)

rushes
rush

turkey rushes to aid somalia
türkiye somali'ye acil yardım götürüyor

gold rushes and agricultural industries brought prosperity.
altına hücum ve tarımsal sanayi beraberinde refah getirdi.

pinkerton rushes in, but he is too late, and butterfly dies.
bu arada hamile olan butterfly, senelerce sabırla pinkerton'u bekler.

carl rushes to put out the fire, allowing muntz to take the bird.
carl, muntz'un kuşu almasına izin vererek yangını söndürmek için koşar.

the second the mailman comes, he rushes out to pick up his mail.
o, postacı gelir gelmez, postasını almak için dışarı fırlar.

annina rushes in the room to tell violetta of alfredo's arrival.
annina koşarak odaya girer ve violetta'ya alfredo'nun geldiğini haber verir.

pyotr rushes off to prevent this marriage, but is captured by pugachev's troops.
pyotr bu evliliği önlemek için kaleye geri dönmek isterken pugachev güçleri tarafından yakalanır.

and i knew that that was blood shunting, when the blood rushes away from your extremities to provide oxygen to your vital organs.
ve hayati organlarıma oksijen sağlamak için kol ve bacaklarımdan kanımın uzaklaştığını, kan akımımın yön değiştirdiğini biliyordum.

he rushes to the synagogue. "i'll get it out of the ark before anybody finds it."
sinagoga koşar. "kimse bulmadan arkın içinden çıkartayım bari."

and, 'take in thy hand a bundle of rushes, and strike therewith, and do not fail in thy oath.'
"eline bir demet sap al da onunla vur ve yeminine ters düşmüş olma!" dedik.

(and we said to him): “take in your hand a bundle of rushes and strike with it, and do not break your oath.”
"eline bir demet sap al da onunla vur ve yeminine ters düşmüş olma!" dedik.

when the king is killed while suppressing a peasant rebellion, einon rushes to claim his crown and is accidentally mortally wounded by the peasant girl kara (sandra kovacicova).
bastırarak bir köylü isyan, einon ve onun taç iddia için acele ederken ölümcül bir köylü kız kara (sandra kovacicova) savaşırken yaralı kral öldürüldüğü zaman.

and, 'take in thy hand a bundle of rushes, and strike therewith, and do not fail in thy oath.' surely we found him a steadfast man.
eline dedik, bir demet sap al da onunla vur ve yeminini.bozma.

a rescue worker rushes a baby to an ambulance after his team found her alive in a collapsed building in ercis on monday (october 24th). [reuters]
24 ekim pazartesi günü ekibinin erciş'te çöken bir binada canlı bulduğu bebeği ambulansa yetiştiren kurtarma görevlisi. [reuters]

(and we said to him): “take in your hand a bundle of rushes and strike with it, and do not break your oath.” indeed we found him steadfast.
"ey eyyub! eline bir demet sap alıp onunla vur, yeminini bozma" demiştik.