검색어: sentenced (영어 - 터키어)

sentenced
sentenced

dink triggerman sentenced
dink'in katiline hapis cezası

tom was sentenced to life.
tom, ömür boyu hapse mahkum edildi.

he was sentenced to death.
o, ölüm cezasına çarptırıldı.

he was first sentenced in 2003.
simiç ilk olarak 2003 yılında ceza almıştı.

former bosnian serb officer sentenced
eski bosnalı sırp subayı cezalandırıldı

he sentenced brown to be hanged.
o, brown'ı asılmaya mahkum etti.

buckovski sentenced for abuse of power
buckovski'ye görevi kötüye kullanmaktan hapis cezası

he was sentenced to prison for one year.
bir yıl hapis cezasına mahkum edildi.

serb sentenced for murder of kosovo albanians
sırp'a, kosovalı arnavutları Öldürmekten ceza

he was sentenced in absentia to life imprisonment.
aliu gıyaben ömür boyu hapse mahkum edilmişti.

he was sentenced to 200 hours of unpaid work.
o, 200 saat ücretsiz çalışma cezasına çarptırıldı.

tom was sentenced to life in prison without parole.
tom şartlı tahliyesiz ömür boyu hapis cezası aldı.

former kosovo liberation army trio sentenced for war crimes
eski kosova kurtuluş ordusu üçlüsüne savaş suçlarından hapis cezası

he was convicted and sentenced to two years in prison.
suçlu bulunarak iki yıl hapis cezasına çarptırıldı.

he was arrested in october 2006 and was sentenced this past july.
sanık ekim 2006'da tutuklanmış ve geçtiğimiz temmuz ayında hüküm giymişti.

if convicted, most will likely be sentenced to life in prison.
suçlu bulunmaları durumunda, sanıkların büyük olasılıkla ömür boyu hapis cezasına çarptırılacağı belirtiliyor.

the men were sentenced to a total of 58 years in prison.
söz konusu şahıslara toplam 58 yıl hapis cezası verildi.

former bosnian serb camp guard sentenced to eight years in prison
eski bosnalı sırp kamp gardiyanına sekiz yıl hapis

as a result, hitler was arrested and sentenced to a prison term.
sonuç olarak, hitler tutuklandı ve hapis cezasına çarptırıldı.