전문 번역가, 번역 회사, 웹 페이지 및 자유롭게 사용할 수 있는 번역 저장소 등을 활용합니다.
번역 추가
sexually explicit
pornografi
마지막 업데이트: 2012-05-09 사용 빈도: 1 품질: 추천인: Wikipedia
sexually
cinsellik
마지막 업데이트: 2012-05-02 사용 빈도: 1 품질: 추천인: Wikipedia
explicit permission
açık izin
마지막 업데이트: 2006-09-06 사용 빈도: 1 품질: 추천인: Wikipedia
sexually transmitted diseases
cinsel yolla bulaşan hastalıklar
마지막 업데이트: 2013-06-12 사용 빈도: 1 품질: 추천인: Wikipedia
let's be more explicit.
daha somut konuşalım.
마지막 업데이트: 2016-01-20 사용 빈도: 2 품질: 추천인: Wikipedia
i gave tom explicit instructions.
tom'a açık talimatlar verdim.
마지막 업데이트: 2014-02-01 사용 빈도: 1 품질: 추천인: Wikipedia
ftp over tls/ ssl (explicit)
tls/ ssl üzerinden ftp (açık)
마지막 업데이트: 2011-10-23 사용 빈도: 2 품질: 추천인: Wikipedia
sexually attractive people are hot.
cinsel açıdan çekici insanlar ateşlidir.
마지막 업데이트: 2015-10-13 사용 빈도: 1 품질: 추천인: Wikipedia
it consisted of sexually provocative and explicit images, photographed by steven meisel.
kitap, steven meisel tarafından çekilen tahrik edici cinsel ve açık fotoğraflardan oluştu.
마지막 업데이트: 2016-03-03 사용 빈도: 1 품질: 추천인: Wikipedia
and we gave them the explicit scripture,
hem kendilerine o belli kitabı (tevrat'ı) verdik.
마지막 업데이트: 2014-07-03 사용 빈도: 1 품질: 추천인: Wikipedia
sexually unattractive people leave us cold.
cinsel açıdan çekici olmayanlardan soğuruz.
life is a fatal sexually transmitted disease.
hayat ölümcül,cinsel,taşınan bir hastalıktır.
i think we should make this even more explicit.
sanırım bunu daha da açık hale getirmeliyiz.
they strip them naked. they sexually taunt them.
onları çırılçıplak soyacaklar. cinsel olarak alay edecekler.
the pictures show him sexually abusing boys as young as six.
resimlerde, söz konusu şahıs yaşları altıya kadar düşen oğlan çocuklarına cinsel tacizde bulunurken görülüyor.
마지막 업데이트: 2016-01-20 사용 빈도: 1 품질: 추천인: Wikipedia
i think you need to be more explicit here in step two."
sanırım bu ikinci adımdaki kısmı biraz daha açmalısın."
마지막 업데이트: 2015-10-13 사용 빈도: 1 품질: 추천인: Wikipedia경고: 보이지 않는 HTML 형식이 포함되어 있습니다
and i'll get to implicit versus explicit in a moment.
birazdan bu kapalı - aşikar konusuna geleceğim.
for instance, sexually transmitted diseases will spread across sexual ties.
Örneğin cinsel yolla bulaşan hastalıklar cinsel ilişki ile yayılır
trying to change transmission rates by treating other sexually transmitted diseases.
cinsel yollarla bulaşan hastalıkları iyileştirmek,
and women were regarded as just as economically, socially and sexually powerful as men.
kadınlar, ekonomik, sosyal ve cinsel yönden erkekler kadar güçlü kabul ediliyordu.