검색어: so i'm your lover? (영어 - 터키어)

i'm your boss.
patronunum.

i'm your boyfriend.
erkek arkadaşınım.

so i'm like, whoa.
sadece "woww " diyebildim.

i'm your flatmate paul.
ben, sizin ev arkadaşınız paul'üm.

so, i'm an artist.
ben bir sanatçıyım.

don't you know i'm your boss?
patronun olduğumu bilmiyor musun?

so i'm going to move on.
Şimdi devam edelim.

dyslexic, so i'm a bit slow.
disleksik olduğum için biraz yavaş olsa da

i'm yours
bende senin devamin var

bg: so i'm kind of curious, what's your top speed?
peki merak ediyorum, en yüksek hızınız nedir?

so i'm going to end it there.
burada bitireceğim.

so, i'm pretty pleased with it all.
yani tüm bunlardan memnunum.

ben roche: so i'm ben, by the way.
ben roche: benim adım ben.

i've got it for life, so i'm all set.
benimle birlikte olacak, tamamen halloldu.

oh, great. so i'm a big fan of this.
harika. ben buna bayılıyorum.

and so i'm just so happy that the dive is over.
burda dalışın bittiğine çok mutluyum.

and now he's dead, so i'm stuck with my vow.
ve artık tezsler öldüğüne göre ben de yeminime bağlı kalacağım.

i need a hundred billion." so i'm like that.
"yüz milyara ihtiyacım var, ben böyleyim.

but they don't exist. so i'm having to make them.
ancak bu malzemeler hazır bulunmadığından, onları kendim yapmak zorunda kalıyorum.

i didn't take that bus, so i'm not at home right now.
otobüse binmedim,bu yüzden şimdi evde değilim.