검색어: sustaining (영어 - 터키어)

인적 기여

전문 번역가, 번역 회사, 웹 페이지 및 자유롭게 사용할 수 있는 번역 저장소 등을 활용합니다.

번역 추가

영어

터키어

정보

영어

i'm sustaining on seventh year.

터키어

yedi yıldır ayakta kalmayı başarıyorum.

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

영어

and give me from thy presence a sustaining power.

터키어

bana katından yardım edici bir kuvvet ver."

마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질:

경고: 보이지 않는 HTML 형식이 포함되어 있습니다

영어

the sava is the main artery sustaining life in the region.

터키어

sava, bölgede yaşamın sürmesini sağlayan temel kaynak işlevini görüyor.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

영어

a school dropout from coimbatore, how he is able to sustaining?

터키어

coimbatore'dan okulunu yarıda bırakmış biri, nasıl bunu başarabiliyor?

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

영어

an in-dwelling compassionate presence, underpinning and sustaining all things.

터키어

İçimize şefkatle işlenmiş bir varlık halinde; herşeye güç veren ve destekliyorsa

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

영어

changunarayan stands sustaining some bruises, but the premises suffer quite a lot.

터키어

#changunarayan, o kadar orada olmak istiyorum ki.

마지막 업데이트: 2016-02-24
사용 빈도: 1
품질:

영어

during the meeting, gul touched on the importance of establishing and sustaining regional relationships.

터키어

toplantıda gül, bölgesel ilişkileri kurma ve sürdürmenin önemine değindi.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

영어

"in 2001, they were trying to undermine the state; today they are sustaining it.

터키어

pendarovski, "2001 yılında devleti baltalamaya çalışıyorlardı, bugünse onu sürdürüyorlar.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

경고: 보이지 않는 HTML 형식이 포함되어 있습니다

영어

according to the report, bulgaria faces the challenge of sustaining growth in a severe global economic downturn.

터키어

rapora göre bulgaristan, şiddetli bir küresel ekonomik krizde büyümeyi devam ettirme güçlüğüyle karşı karşıya bulunuyor.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

영어

and a more recent one: "the possibility of sustaining high culture in our time is becoming increasing problematical.

터키어

ve daha yakın tarihli olan: “zamanımızda, yüksek kültürün sürüdürülmesi olasılığı, gitgide zorlaşmaktadır.

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

경고: 보이지 않는 HTML 형식이 포함되어 있습니다

영어

but we're also trying to make them self-sustaining clinics, so that people pay for some other aspects.

터키어

ama aynı zamanda kendi kendini devam ettirecek klinikler yapmaya çalışıyoruz bu sayede insanlar başka şeyler için para harcayabilir.

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

영어

and all faces shall bow before the living, the all sustaining; and the one who bore the burden of injustice, has failed.

터키어

(artık bütün) yüzler, diri, kaim olanın önünde eğik durmuştur ve zulüm yüklenen ise yok olup gitmiştir.

마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질:

영어

now i'm on my seventh year sustaining against multinational, transnational giants -- makes all mba students a question mark.

터키어

bugün mba öğrencilerinin kafasında soru işaretlerine yol açan, çok uluslu devlerin karşısında ayakta kalışımın yedinci yılındayım.

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

영어

almost all our effort goes in this box, sustaining innovation in formal settings, getting a better version of the essentially bismarckian school system that developed in the 19th century.

터키어

bizim şu ana kadar olan bütün çabalarımız bu kategori içindi: resmi kurumlardaki kalıcı yenilikler. yani 19.yy'da geliştirilmiş olan bismarck sistemi'nin iyileştirilmesi çabaları.

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

영어

and say: my lord! cause me to come in with a firm incoming and to go out with a firm outgoing. and give me from thy presence a sustaining power.

터키어

de ki: “ya rabbî, gireceğim yere dürüst olarak girmemi, çıkacağım yerden de dürüst olarak çıkmamı nasib et ve kendi katından beni destekleyecek kuvvetli bir delil ver bana!” [57,25]

마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질:

영어

according to austrian foreign minister benita ferrero-waldner, rebuilding local infrastructure and establishing ties with the european transportation network are crucial to sustaining economic growth in the region.

터키어

avusturya dışişleri bakanı benita ferrero-waldner’e göre, yerel altyapının yeniden inşası ve avrupa ulaşım ağı ile bağlantıların kurulması, bölgede ekonomik büyümenin sürdürülebilmesi açısından büyük önem taşıyor.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

영어

the dramatic change in policy -- which shocked chief un prosecutor carla del ponte -- sends a strong message that the west is concerned about sustaining the democratic process in serbia.

터키어

bm başsavcısı carla del ponte’yi hayrete düşüren bu ciddi politika değişimi, batının, sırbistan'daki demokratik sürecin gidişatından endişe duyduğuna dair önemli bir mesaj verir nitelikte.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

영어

and what we need to do now is look at the whole pacific ocean in its entirety and make a network of mpas across the pacific so that we have our world's largest ocean protected and self-sustaining over time.

터키어

ve şimdi neye ihtiyacımız var... ...sağlıklı gözüken bir pasific okyanusu için... ...İçindeki mükemmellik... ...ve mpa ile bir bağlantı oluşturmak... ...pasifik üzerinde... dünyanın en geniş okyanusuna sahibiz. korunmuş ve kendi kendini idame ettirebilen... ...zamanla.

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

영어

i think, in fact, that if we realized how valuable social networks are, we'd spend a lot more time nourishing them and sustaining them, because i think social networks are fundamentally related to goodness.

터키어

bence, aslında, eğer biz sosyal ağların ne kadar değerli olduğunu anlayabilseydik onların beslenmesi ve devamlılığı için daha çok çaba harcardık çünkü bence sosyal ağlar esasında iyiliğe bağlıdırlar

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

영어

"sustaining strong growth over the medium term will require further efforts to complete macroeconomic stabilisation and accelerate structural reform," the imf said in a public information notice issued tuesday (27 july), following consultations with bucharest earlier this month.

터키어

imf, bu ayın geçen haftalarında bükreş ile yapılan istişareler sonrasında 27 temmuz salı günü yayınlanan kamuoyu bilgilendirme tebliğinde, "orta vadede güçlü bir ekonomik büyümenin sürdürülebilmesi için, makroekonomik istikrar çalışmalarının tamamlanması ve yapısal reformun hızlandırılması yönünde daha fazla çaba gerekeceğini" belirtti.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

경고: 보이지 않는 HTML 형식이 포함되어 있습니다

인적 기여로
8,941,627,047 더 나은 번역을 얻을 수 있습니다

사용자가 도움을 필요로 합니다:



당사는 사용자 경험을 향상시키기 위해 쿠키를 사용합니다. 귀하께서 본 사이트를 계속 방문하시는 것은 당사의 쿠키 사용에 동의하시는 것으로 간주됩니다. 자세히 보기. 확인