검색어: vinegar (영어 - 터키어)

인적 기여

전문 번역가, 번역 회사, 웹 페이지 및 자유롭게 사용할 수 있는 번역 저장소 등을 활용합니다.

번역 추가

영어

터키어

정보

영어

vinegar

터키어

sirke

마지막 업데이트: 2017-02-14
사용 빈도: 13
품질:

추천인: Alpaycanta

영어

baking soda and vinegar.

터키어

karbonat ve sirke.

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Alpaycanta

영어

bring me vinegar and oil, please.

터키어

bana sirke ve yağ getirin lütfen.

마지막 업데이트: 2014-02-01
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Alpaycanta

영어

you catch more flies with honey than you do with vinegar.

터키어

balla sirkeyle yakaladığından daha çok sinek yakalarsın.

마지막 업데이트: 2014-02-01
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Alpaycanta

영어

blue cheese, ranch, oil and vinegar, thousand islands and house.

터키어

rokfor peynirli, çiftlik, yağ ve sirkeli, bin ada ve müesese.

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Alpaycanta

영어

and the soldiers also mocked him, coming to him, and offering him vinegar,

터키어

askerler de yaklaşıp İsayla eğlendiler. ona ekşi şarap sunarak, ‹‹sen yahudilerin kralıysan, kurtar kendini!›› dediler.

마지막 업데이트: 2012-05-06
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Alpaycanta

영어

to retain the red colour it is necessary to add vinegar or acidic fruit to the pot.

터키어

kırmızı rengi muhafaza için içine sirke ya da asitli bir meyve konulmalıdır.

마지막 업데이트: 2016-03-03
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Alpaycanta

영어

they gave me also gall for my meat; and in my thirst they gave me vinegar to drink.

터키어

sirke içirdiler susadığımda.

마지막 업데이트: 2012-05-06
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Alpaycanta

영어

as vinegar to the teeth, and as smoke to the eyes, so is the sluggard to them that send him.

터키어

tembel ulak da kendisini gönderen için öyledir.

마지막 업데이트: 2012-05-06
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Alpaycanta

영어

you can also use cleaning agents to remove stains or dry stains with a 25% vinegar solution remove dry stains.

터키어

leke çıkarmak için temizlik malzemelerini kullanabilir veya kuru lekeleri %25’lik sirke eriyiğiyle de çıkartabilirsiniz.

마지막 업데이트: 2019-11-19
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Alpaycanta

영어

as he that taketh away a garment in cold weather, and as vinegar upon nitre, so is he that singeth songs to an heavy heart.

터키어

ya da sodaya sirke katmaya benzer.

마지막 업데이트: 2012-05-06
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Alpaycanta

영어

and straightway one of them ran, and took a spunge, and filled it with vinegar, and put it on a reed, and gave him to drink.

터키어

İçlerinden biri hemen koşup bir sünger getirdi, ekşi şaraba batırıp bir kamışın ucuna takarak İsaya içirdi.

마지막 업데이트: 2012-05-06
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Alpaycanta

영어

now there was set a vessel full of vinegar: and they filled a spunge with vinegar, and put it upon hyssop, and put it to his mouth.

터키어

orada ekşi şarap dolu bir kap vardı. Şaraba batırılmış bir süngeri mercanköşk dalına takarak onun ağzına uzattılar.

마지막 업데이트: 2012-05-06
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Alpaycanta

영어

beginning in the muromachi period (1336–1573) of japan, vinegar was added to the mixture for better taste and preservation.

터키어

japon muromachi dönemi’nin (ms 1336 – 1573) başından itibaren daha iyi lezzet ve koruma için sirke kullanımına başlanmıştır.

마지막 업데이트: 2016-03-03
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Alpaycanta

영어

manti are usually topped with butter and served with sour cream, tomato sauce or fresh onion rings (sprinkled with vinegar and black pepper).

터키어

Üzerine genellikle tereyağ konur ve ekşi krema, özel domates sosu veya sirke ve karabiber ile lezzetlendirilen taze soğan halkaları ilave edilerek servis yapılır.

마지막 업데이트: 2016-03-03
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Alpaycanta

영어

on christmas in dalmatia, croatia's coastal region, pasticada is the dish of the day -- a dalmatian pot of spiced meat combined with plums and vinegar.

터키어

hırvatistan'ın kıyı bölgesi dalmaçya'da noel zamanı, günün yemeği dalmaçya tenceresinde erik veya sirkeyle pişirilmiş baharatlı et olarak tanımlanan pastikada.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 2
품질:

추천인: Alpaycanta

영어

and one ran and filled a spunge full of vinegar, and put it on a reed, and gave him to drink, saying, let alone; let us see whether elias will come to take him down.

터키어

aralarından biri koşup bir süngeri ekşi şaraba batırdı, bir kamışın ucuna takarak İsaya içirdi. ‹‹dur bakalım, İlyas gelip onu indirecek mi?›› dedi.

마지막 업데이트: 2012-05-06
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Alpaycanta

영어

he shall separate himself from wine and strong drink, and shall drink no vinegar of wine, or vinegar of strong drink, neither shall he drink any liquor of grapes, nor eat moist grapes, or dried.

터키어

şaraptan ya da herhangi bir içkiden kaçınacak, şaraptan ya da başka içkilerden yapılmış sirke içmeyecek. Üzüm suyu da içmeyecek. yaş ya da kuru üzüm yemeyecek.

마지막 업데이트: 2012-05-06
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Alpaycanta

영어

3 tablespoons of vinegar 🌟1 glass of oil 🌟1.5 glasses of water 🌟1 pack of baking powder 🌟1 egg 🌟6 glasses of flour 👑1 teaspoon of salt

터키어

3 yemek kaşığı sirke 🌟1 su bardağı sıvı yağ 🌟1,5 su bardağı su 🌟1 paket kabartma tozu 🌟1 adet yumurta 🌟6 su bardağı un 👑1 tatlı kaşığı tuz

마지막 업데이트: 2021-09-28
사용 빈도: 1
품질:

추천인: 익명

인적 기여로
7,761,929,294 더 나은 번역을 얻을 수 있습니다

사용자가 도움을 필요로 합니다:



당사는 사용자 경험을 향상시키기 위해 쿠키를 사용합니다. 귀하께서 본 사이트를 계속 방문하시는 것은 당사의 쿠키 사용에 동의하시는 것으로 간주됩니다. 자세히 보기. 확인