검색어: treæi (크로아티아어 - 터키어)

treæi na harima, èetvrti na seorima,
dördüncüsü seorime,

treæi red od hijacinta, ahata i leca;
üçüncü sırada gökyakut, agat, ametist;

tako bude veèer, pa jutro - dan treæi.
akşam oldu, sabah oldu ve üçüncü gün oluştu.

vojvoda ezer, drugi obadja, treæi eliab;
dördüncüsü mişmanna, beşincisi yeremya,

a treæi dan svojim rukama izbaciše brodsku opremu.
Üçüncü gün geminin takımlarını kendi elleriyle denize attılar.

bog ga uskrisi treæi dan i dade mu da se oèituje -
ama tanrı onu üçüncü gün diriltti ve açıkça görünmesini sağladı.

treæi reèe: 'oženio sam se i zato ne mogu doæi.'"
‹‹yine bir başkası, ‹yeni evlendim, bu nedenle gelemiyorum› dedi.

dvadeset i treæi na delaju, dvadeset i èetvrti na maazju.
yirmi dördüncüsü maazyaya düştü.

to se veæ treæi put oèitova isus uèenicima pošto uskrsnu od mrtvih.
İşte bu, İsanın ölümden dirildikten sonra öğrencilere üçüncü görünüşüydü.

opet ih ostavi, poðe i pomoli se po treæi put ponavljajuæi iste rijeèi.
onları bırakıp tekrar uzaklaştı, yine aynı sözlerle üçüncü kez dua etti.

i drugi je uze te umrije ne ostavivši poroda. i treæi jednako tako.
İkincisi aynı kadını aldı, o da çocuk sahibi olmadan öldü. Üçüncüsüne de öyle oldu.

dvadeset i treæi na mahaziota s njegovim sinovima i braæom, njih dvanaest;
yirmi üçüncüsü mahaziota; oğulları ve kardeşleriyle birlikte 12 kişi.

a što još mesa od žrtve preteèe, neka se treæi dan na vatri spali."
ancak üçüncü güne bırakılan kurban eti yakılacak.

u onaj æe dan izrael, treæi s egiptom i asirijom, biti blagoslovljen usred zemlje.
o gün mısır ve asurun yanısıra İsrail üçüncü ülke olacak. dünya bu üçü sayesinde kutsanacak.

evo treæi put idem k vama. svaka presuda neka poèiva na iskazu dvojice ili trojice svjedoka.
bu, yanınıza üçüncü gelişim olacak. her suçlama iki ya da üç tanığın tanıklığıyla doğrulanmalıdır.

hebronovi sinovi: poglavar jerija, drugi amarja, treæi jahaziel, èetvrti jekamam.
hevronun oğulları: İlk oğlu yeriya, ikincisi amarya, üçüncüsü yahaziel, dördüncüsü yekamam.

drugi odio krenu prema bet horonu, a treæi odio udari prema gebi koja se uz dolinu hijena diže nad pustinjom.
biri beythorona, öbürü ise çöle, sevoyim vadisine bakan sınıra doğru ilerledi. gitti››, septuaginta ‹‹yoluna gitti. halkın kalan kısmı ise orduya katılmak üzere saulu izledi. gilgaldan ayrılıp benyaminoğullarının giva kentine gittiler.››

a mešelemjini sinovi: prvenac zaharija, drugi jediael, treæi zebadja, èetvrti jatniel;
meşelemyanın oğulları: İlk oğlu zekeriya, ikincisi yediael, üçüncüsü zevadya, dördüncüsü yatniel,

'treba da sin Èovjeèji bude predan u ruke grešnika, i raspet, i treæi dan da ustane.'"
İnsanoğlunun günahlı insanların eline verilmesi, çarmıha gerilmesi ve üçüncü gün dirilmesi gerektiğini bildirmişti.››

te im reèe: "ovako je pisano: 'krist æe trpjeti i treæi dan ustati od mrtvih,
onlara dedi ki, ‹‹Şöyle yazılmıştır: mesih acı çekecek ve üçüncü gün ölümden dirilecek; günahların bağışlanması için tövbe çağrısı da yeruşalimden başlayarak bütün uluslara onun adıyla duyurulacak.