검색어: uspon (크로아티아어 - 터키어)

uspon
çıkış

uspon zvijezdadescription
enerji krizidescription

uspon turske na balkanu
türkiye'nin balkanlar'daki yükselişi

bit će to težak uspon.
bu, yokuş yukarı bir tırmanış olacak.

novi uspon zračnog prijevoznika u bih
bh havayolları başarıyla diriltildi

uspon gospodarskog nacionalizma možemo promatrati u tom kontekstu.
ekonomik milliyetçiliğin yükselişi de bu bağlamda değerlendirilebilir.

uspon političkog islama u turskoj također predstavlja čimbenik.
türkiye'de siyasi İslam'ın yükselişi de unsurlardan biri.

može se očekivati ukupan uspon tržišta kapitala, predviđa Žnidar.
znidar, sermaye piyasasında genel bir sıçrama beklenebileceğini öngörüyor.

u novije je vrijeme rasprava proširena te uzima u razmatranje uspon kine i indije.
yakın zamanda söz konusu tartışmanın kapsamı, Çin ve hindistan’ın yükselişiyle birlikte daha da genişledi.

to će potvrditi uspon grčkog nogometa i nagnati one koji smatraju našu reperezentaciju prosječnom da zašute.
yunan futbolunun yükselişini meşrulaştırır ve takımımızı ortalama olarak görenleri susturur.

nakon prodora hrvača uslijedio je uspon dizača utega -- legendarnih dječaka ivana abadjieva.
güreşçilerin bu çıkışını halterde efsane isim ivan abacıyev'in öğrencileri izledi.

turistička privreda na putu je ispunjenja dugoročnih ciljeva, a ovaj uspon dolazi u ključnom trenutku za kandidaturu turske za prijam u eu.
sektör uzun vadeli hedeflerini tutturmak için tekrar rayına oturdu ve patlama türkiye'nin ab katılım hedefi için kilit önemdeki bir zamanda geldi.

međutim, to komparativno zaostajanje može popratiti uspon liberalnog pristupa u ostatku svijeta, posebice ako se nove zemlje priključe obitelji liberalnih demokracija.
fakat dünya genelinde, özellikle de liberal demokrasiler ailesine yeni ülkeler katıldığı takdirde, bu mukayeseli düşüşe ince gücün yükselişi de eşlik edebilir.

nora seni, ravnateljica francuskog zavoda za anatolske studije, vjeruje kako uspon turske kao političke i gospodarske sile na svjetskoj pozornici djelomice objašnjava kampanju.
fransız anadolu araştırmaları enstitüsü müdürü nora seni, türkiye'nin dünya sahnesinde siyasi ve ekonomik bir güç olarak yükselişinin kampanyayı kısmen açıkladığına inanıyor.

uzanova stranka ostvarila je značajan uspon na izborima održanim u studenom 2002. godine, ali nije uspjela prijeći izborni prag od 10 posto kako bi osvojila mjesta u parlamentu.
uzan'ın partisi kasım 2002'de yapılan son seçimlerde ciddi bir hamle yapmış, ancak mecliste sandalye kazanmak için gereken yüzde 10 barajı aşamamıştı.

makedonija ima lutkarsko kazalište još od 1946. godine, ali kada biste mogli pratiti uspon i pad tih predstava, lako biste zaključili da se one sučeljavaju s brojnim izazovima.
makedonya 1946 yılına kadar uzanan bir kukla tiyatrosu geçmişine sahip, fakat bu gösterilerin yükseliş ve çöküşlerine tanık olabilseydiniz bunların pek çok güçlükle mücadele ettiği sonucuna kolayca varırdınız.

suprotno tome, meteorski uspon akp-a i gospodarski uspjeh turske privukli su pozornost arapske javnosti, što se vidi po popularnosti premijera recepa tayyipa erdogana diljem bliskog istoka.
buna karşılık, ak parti'nin muhteşem yükselişi ve türkiye'nin ekonomik başarısı, başbakan recep tayyip erdoğan'ın orta doğu genelindeki popülaritesinden de anlaşılacağı gibi arap kamuoyunu harekete geçirdi.

njihovi rani uspjesi ponovljeni su u tokiju, montrealu, moskvi i atlanti. nakon prodora hrvača uslijedio je uspon dizača utega -- legendarnih dječaka ivana abadjieva.
bu başarılar tokyo, montreal, moskova ve atlanta'da da tekrar edildi. güreşçilerin bu çıkışını halterde efsane isim ivan abacıyev'in öğrencileri izledi.

"mi nismo anđeli" su, kao i drugi nastavak serijala, označili uspon srpskog redatelja srđana dragojevića. [wikipedia]
"mi nismo andjeli" (biz melek değiliz) serisi, sırp yönetmen srdjan dragojeviç’in kariyerinde önemli bir başarı oldu. [wikipedia]

"napuštanje europskih integracija do sljedećih izbora, eskalacija sukoba u vladajućoj koalaciji i demokratskoj stranci, 'prljava' izborna kampanja, spletke i uspon desničarskih snaga prve su posljedice debakla koji je europska politika srbije pretrpjela u bruxellesu", rekao je.
yazar, "bir sonraki seçimlere kadar avrupa üyeliğini terk etmek, iktidar koalisyonu ile demokrat parti içindeki ihtilafı kızıştırmak, 'kirli' bir seçim kampanyası, entrikalar ve sağ kanatın yükselişi, sırbistan'ın avrupa politikasının brüksel'de uğradığı bozgunun ilk sonuçları olacak." diyor.