검색어: kükürt (터키어 - 독일어)

인적 기여

전문 번역가, 번역 회사, 웹 페이지 및 자유롭게 사용할 수 있는 번역 저장소 등을 활용합니다.

번역 추가

터키어

독일어

정보

터키어

kükürt

독일어

schwefel

마지막 업데이트: 2015-06-12
사용 빈도: 5
품질:

추천인: Wikipedia

터키어

kükürt hekzaflorür

독일어

schwefelhexafluorid

마지막 업데이트: 2014-10-03
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Wikipedia

터키어

yurdunun üzerine kükürt saçılacak.

독일어

in seiner hütte wird nichts bleiben; über seine stätte wird schwefel gestreut werden.

마지막 업데이트: 2012-05-04
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Wikipedia

터키어

İmzalanan: clrtap’ye kükürt emisyonları protokolü

독일어

unterzeichnet: protokoll über schwefelemissionen zum clrtap

마지막 업데이트: 2014-02-06
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Wikipedia

터키어

rab sodom ve gomoranın üzerine gökten ateşli kükürt yağdırdı.

독일어

da ließ der herr schwefel und feuer regnen von himmel herab auf sodom und gomorra

마지막 업데이트: 2012-05-04
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Wikipedia

터키어

kükürt emisyonları düşerken, azot şu anda havamızdaki başlıca asitleştiren bileşendir.

독일어

angesichts des rückgangs der schwefelemissionen nimmt heute der stickstoff rang eins unter den zur versauerung führenden luftschadstoffen ein.

마지막 업데이트: 2014-02-06
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Wikipedia

터키어

tarım ve ulaşım azot kirliliğinin başlıca kaynaklarıdır. sadece kükürt dioksit (so

독일어

landwirtschaft und verkehr sind die hauptquellen der stickstoffverschmutzung.

마지막 업데이트: 2014-02-06
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Wikipedia

터키어

32 aÇa ülkesi 1990 ve 2006 yılları arasında kükürt emisyonlarını %70 oranında azaltmıştır.

독일어

in den 32 mitgliedstaaten der eua sanken die schwefelemissionen von 1990 bis 2006 um 70 %.

마지막 업데이트: 2014-02-06
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Wikipedia

터키어

böylece, sonuç olarak insanların kükürt dioksite maruz kalması azalmışsa da toplam emisyon azalmamıştır.

독일어

damit wurde zwar die belastung der menschen durch schwefeldioxid gesenkt, nicht aber dessen insgesamt emi5 ierte menge.

마지막 업데이트: 2014-02-06
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Wikipedia

터키어

hava kirliliği politikasının son on yıllardaki büyük başarı öykülerinden biri, kükürt dioksit emisyonlarındaki olağanüstü azalma olmuştur.

독일어

einer der großen erfolge der strategie zur luftreinhaltung während der letzten jahrzehnte war die drastische verminderung der schwefeldioxidemissionen.

마지막 업데이트: 2014-02-06
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Wikipedia

터키어

organik tarımda kimyasal gübreler ve pestisitler (bağlarda bakır ve kükürt kullanılması hariç) kullanılmaz.

독일어

Ökologischer landbau verzichtet auf chemische düngemi5 el und auf schädlingsbekämpfungs-mi5 el.

마지막 업데이트: 2014-02-06
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Wikipedia

터키어

anna haritaları kullanarak partikül madde, ozon, azot dioksit, kükürt dioksit ve diğerlerine ilişkin yorumları ve tahminleri tarayabilir.

독일어

anhand von karten kann anna sich über die aktuellen werte und vorhersagen zu schwebstaub, ozon, stickstoffdioxid und schwefeldioxid und vielen anderen stoffen informieren.

마지막 업데이트: 2014-02-06
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Wikipedia

터키어

onları saptıran İblis ise canavarla sahte peygamberin de içinde bulunduğu ateş ve kükürt gölüne atıldı. gece gündüz, sonsuzlara dek işkence çekeceklerdir.

독일어

und der teufel, der sie verführte, ward geworfen in den feurigen pfuhl und schwefel, da auch das tier und der falsche prophet war; und sie werden gequält werden tag und nacht von ewigkeit zu ewigkeit.

마지막 업데이트: 2012-05-04
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Wikipedia

터키어

kükürt dioksit farklı bir durumdur: karayolu taşımacılığı emisyonlarındaki büyük düşüşler (% 61) uluslararası deniz taşımacılığındaki benzer bir artışla karşılanmıştır.

독일어

bei schwefeldioxid liegt der fall anders: starken senkungen in den emissionen aus dem straßentransport (61 %) standen ebenso starke anstiege der emissionen aus dem internationalen seetransport gegenüber.

마지막 업데이트: 2014-02-06
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Wikipedia

터키어

onu salgın hastalıkla, kanla cezalandıracağım; onun, ordusunun, ondan yana olan birçok ulusun üzerine sağanak yağmur, dolu, ateşli kükürt yağdıracağım.

독일어

und ich will ihn richten mit pestilenz und blut und will regnen lassen platzregen mit schloßen, feuer und schwefel über ihn und sein heer und über das große volk, das mit ihm ist.

마지막 업데이트: 2012-05-04
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Wikipedia

터키어

görümümde atları ve binicilerini gördüm. ateş, gökyakut ve kükürt renginde göğüs zırhları kuşanmışlardı. atların başları aslan başına benziyordu. ağızlarından ateş, duman, kükürt fışkırıyordu.

독일어

und also sah ich die rosse im gesicht und die daraufsaßen, daß sie hatten feurige und bläuliche und schwefelige panzer; und die häupter der rosse waren wie die häupter der löwen, und aus ihrem munde ging feuer und rauch und schwefel.

마지막 업데이트: 2012-05-04
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Wikipedia

터키어

toplantının başlangıcı: aralık 1999durum: temmuz 2001’de geçici olarak kapatıldı Şunlara ilişkin geçiş düzenlemeleri konusunda anlaşmaya varılmıştır: > 2005’e kadar ambalaj atıkları için geri kazanım hedefleri > 2012’ye kadar kentlerdeki atık suyun işlenmesi > sıvı haldeki, belirli yakıtların içerdiği kükürt miktarının bir yıl içinde azaltılması doğayı koruma, iç piyasanın temelleri, yasalar ve yasalar çerçevesinde (hava, atık, su, etki değerlendirmesi, bilgiye erişim) değişimine ilişkin olarak geçiş önlemleri tanınmamıştır.

독일어

verhandlungen eröffnet: juli 2001stand: offen Übergangsregelungen beantragt für: > verringerung des schwefelgehalts in flüssigkraftstoffen > emissionen flüchtiger organischer verbindungen aus der lagerung von benzin > wiedergewinnung und recycling von verpackungsabfall > mülldeponien > aufbereitung städtischer abwässer > entsorgung gefährlicher stoffe in oberflächenwasser > integrierte verschmutzungsverhütungund -kontrolle > emissionen flüchtiger organischer verbindungen in bestimmten tätigkeiten und anlagen ❚ zypern

마지막 업데이트: 2014-02-06
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Wikipedia
경고: 보이지 않는 HTML 형식이 포함되어 있습니다

인적 기여로
7,762,425,917 더 나은 번역을 얻을 수 있습니다

사용자가 도움을 필요로 합니다:



당사는 사용자 경험을 향상시키기 위해 쿠키를 사용합니다. 귀하께서 본 사이트를 계속 방문하시는 것은 당사의 쿠키 사용에 동의하시는 것으로 간주됩니다. 자세히 보기. 확인