검색어: uzaklaştırdı (터키어 - 스페인어)

allah onları rahmetinden uzaklaştırdı.
les bastará. ¡qué alá les maldiga!

o kadar uzaklaştırdı bizden isyanlarımızı.
tan lejos como está el oriente del occidente, así hizo alejar de nosotros nuestras rebeliones

küfürleri yüzünden allah onları rahmetinden uzaklaştırdı.
alá les ha maldecido por su incredulidad.

rabbi onun duasını kabul etti ve onların hilesini uzaklaştırdı.
su señor le escuchó y apartó de él su astucia.

rabbi onun duasını kabul etti de kadınların tuzaklarını ondan uzaklaştırdı.
su señor le escuchó y apartó de él su astucia.

böylece rabbi, duasını kabul etti ve onların hileli düzenlerini kendisinden uzaklaştırdı.
su señor le escuchó y apartó de él su astucia.

bize emrediyorsun diye secde mi edeceğiz?” dediler ve bu dâvet onları imandan büsbütün uzaklaştırdı.
¿vamos a prosternarnos sólo porque tú lo ordenes?»

onlar batıla meyledince, allah da onların kalplerini hakkı kabul etmekten, hakka meyletmekten uzaklaştırdı.
y, cuando se desviaron, alá desvió sus corazones.

kuzeydoğu kaoshima bölgesinin halkı şanslı, tam o sırada hakim olan rüzgar, kül bulutunu kyushu ana karasından uzaklaştırdı.
no se sabe si los habitantes podrán regresar a su casa en kuchinoberu-jima o cuándo podrán hacerlo:

sudan çıktıkları zaman rabbin ruhu filipusu hemen oradan uzaklaştırdı. filipusu bir daha görmeyen hadım sevinç içinde yoluna devam etti.
cuando subieron del agua, el espíritu del señor arrebató a felipe. y el eunuco no le vio más, pues seguía su camino gozoso

rab musanın isteğini yerine getirdi; firavunun, görevlilerinin, halkının üzerinden atsineklerini uzaklaştırdı. tek sinek kalmadı.
y jehovah hizo conforme a la palabra de moisés y apartó del faraón, de sus servidores y de su pueblo la nube de moscas, sin que quedara una sola

ey inananlar, musa'yı incitenlere benzemeyin; allah, onu, onların söyledikleri şeylerden temize çıkardı, uzaklaştırdı tamamıyla ve o, allah katında pek değerliydi.
¡creyentes! ¡no seáis como los que molestaron a moisés! alá le declaró inocente de lo que le habían acusado. alá le tenía consideración.

daha da fazlası, peru'da bir çok kişi simón bolívar'ın peru'nun çıkarlarına zarar verdiğini düşünür ne mutlu ki, ollanta humala'nın (ve eşi nadine'in) peru'su kendisini venezuela'dan ve alba'nın işlerinden uzaklaştırdılar.
es más, muchos, en el perú, creen que simón bolívar fue nefasto para los intereses peruanos el perú de ollanta humala (y de nadine ), felizmente que se distanció de venezuela y la infiltración de las casas alba.