검색어: zakkum (터키어 - 스페인어)

zakkum
adelfa

zakkum ağacı,
el árbol de zaqqum

elbette, zakkum ağacı
el árbol de zaqqum

"zakkum ağacından yiyeceksiniz."
comeréis, sí, de un árbol, del zaqqum,

doğrusu, o zakkum ağacı;
el árbol de zaqqum

zakkum ağacının meyvesinden yiyecek,
comeréis, sí, de un árbol, del zaqqum,

doğrusu bir zakkum ağacından yiyeceksiniz.
comeréis, sí, de un árbol, del zaqqum,

zakkum ağacının meyvesinden yiyeceksiniz elbet.
comeréis, sí, de un árbol, del zaqqum,

elbette bir ağaçtan, zakkum ağacından yiyeceksiniz.
comeréis, sí, de un árbol, del zaqqum,

(suçlular) mutlaka bir zakkum ağacından yiyecekler,
comeréis, sí, de un árbol, del zaqqum,

bu mu daha iyi bir duraktır, yoksa zakkum ağacı mı?
¿es esto mejor como alojamiento o el árbol de zaqqum?

konukluk olarak bu mu iyidir, yoksa zakkum ağacı mı?
¿es esto mejor como alojamiento o el árbol de zaqqum?

zakkum yemeğinin üstüne, barsakları parçalayan irin karışık kaynar su içerler.
luego, deberán, además, una mezcla de agua muy caliente

nasıl, bu mu daha hayırlı konukluk için, yoksa zakkum ağacı mı?
¿es esto mejor como alojamiento o el árbol de zaqqum?

sonra zakkum yemeğinin üzerine onlar için, kaynar su karıştırılmış bir içki vardır.
luego, deberán, además, una mezcla de agua muy caliente

(nasıl) ağırlanmak için bu mu hayırlı, yoksa zakkum ağacı mı?
¿es esto mejor como alojamiento o el árbol de zaqqum?

böyle bir nimete ve ziyafete ermek mi hayırlı, yoksa zakkum ağacından yemek mi?
¿es esto mejor como alojamiento o el árbol de zaqqum?

doğrusu günahkarların yiyeceği zakkum ağacıdır; karınlarda suyun kaynaması gibi kaynayan, erimiş maden gibidir.
como agua hirviente.

Şimdi ziyafet olarak, cennet ehli için anılan bu nimetler mi daha hayırlı, yoksa zakkum ağacı mı?.
¿es esto mejor como alojamiento o el árbol de zaqqum?

biz onu (zakkumu) zalimler için bir fitne (imtihan) kıldık.
hemos hecho de éste tentación para los impíos.