검색어: düzeltemezsin (터키어 - 슬로바키아어)

düzeltemezsin.
- nemôžeš, serena.

düzeltemezsin beni.
nemôžeš.

bu işi düzeltemezsin.
nemôžeš to zlepšiť.

- onu düzeltemezsin art.
- nenapravíš ho, art.

bunu tatille düzeltemezsin.
dovolenkou to nenapravíš.

bazı hatalarını düzeltemezsin!
niektoré chyby sa nedajú napraviť!

- bu şekilde düzeltemezsin.
nesnažím sa ťa podplatiť, zlato.

bunu öyle kolayca düzeltemezsin.
nemôžeš to napraviť len tak ľahko.

deliliği düzeltemezsin, adamım.
Šialenstvo nenapravíte, človeče.

sen düzeltemezsin, tamam mı?
ty ho nenapravíš, jasné?

- anne, kes şunu, bunu düzeltemezsin.
mami, prosím ťa, prestaň, pretože to nemôžeš napraviť.

evliliği bir haftada düzeltemezsin.
manželstvo nenapravíš za víkend.

- yıkarak bir şeyleri düzeltemezsin.
zhodenie dolu nie je opravenie.

river, İncil'i düzeltemezsin.
river nemôžeš opravovať bibliu.

beni düzeltemezsin. hiç birini de öyle.
nemôžeš ma opraviť.

ama bunu-- bunu, bu sefer düzeltemezsin.
ale tentokrát to napraviť nemôžeš.

dünyayı sen düzeltemezsin trudi, biliyorsun.
nemôžeš spasiť celý svet, trudi.

yanlış yapıştırırsan bir daha kaldırıp düzeltemezsin.
ak to zle zalepíš, už to viac neodlepíš.

sağ kalmak için, düzeltebilir deme, çünkü düzeltemezsin.
povedz prežiť, nehovorte fixity pretože nemôžete.

fark etmem dışında içinde kırılmış olan şeyleri düzeltemezsin.
až na to že som si neuvedomil... že nemôžem napraviť to, čo je zničené z vnútra.