검색어: birisi bu dolandırıcı grup atmak (터키어 - 영어)

컴퓨터 번역

인적 번역의 예문에서 번역 방법 학습 시도.

Turkish

English

정보

Turkish

birisi bu dolandırıcı grup atmak

English

 

부터: 기계 번역
더 나은 번역 제안
품질:

인적 기여

전문 번역가, 번역 회사, 웹 페이지 및 자유롭게 사용할 수 있는 번역 저장소 등을 활용합니다.

번역 추가

터키어

영어

정보

터키어

birisi bu işi bitirmek zorunda.

영어

somebody has to finish this job.

마지막 업데이트: 2014-02-01
사용 빈도: 1
품질:

터키어

birisi bu konuda bir şey yapmalı.

영어

someone should do something about this.

마지막 업데이트: 2014-02-01
사용 빈도: 1
품질:

터키어

birisi bu kitaptan iki sayfa yırttı.

영어

someone has torn two pages out of this book.

마지막 업데이트: 2014-02-01
사용 빈도: 1
품질:

터키어

birisi bu hayatın sadece bir defa yaşandığına,

영어

one believes this is the one and only life.

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

터키어

birisi bu hatayı yapmış öyleyse artık ben yapamam.

영어

someone made that mistake already so i can't do it anymore.

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

터키어

artık bu iki şempanzeden birisi bu görevle pek de ilgilenmiyor.

영어

so one of the two is not really interested in the task anymore.

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

터키어

biz de bu projeyi yaptık, ve projenin olgularından birisi bu.

영어

so we did this project, and this is one of the artifacts of the project.

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

터키어

birisi "bu saçmalık. neden olmasın?" demek isteyebilir.

영어

one wants to say, "nonsense. why not?"

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

경고: 보이지 않는 HTML 형식이 포함되어 있습니다

터키어

o çok cana yakın birisi bu yüzden onunla çalışmaktan keyif alıyorum.

영어

he is very friendly, so i enjoy working with him.

마지막 업데이트: 2014-02-01
사용 빈도: 1
품질:

터키어

düşük entropili bir düzende böyle görünen az sayıdaki dağılımdan birisi bu.

영어

a low entropy configuration is one in which there's only a few arrangements that look that way.

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

터키어

tüm valinor ülkesinde askerî teçhizat bulunan çok az sayıdaki binadan birisi bu kaleydi.

영어

it was one of the few places in valinor that housed military equipment.

마지막 업데이트: 2016-03-03
사용 빈도: 1
품질:

터키어

bir kere algılandığında, ve birisi bu anlamları aklına getirdiğinde, o zaman döngü tamamlanıyor.

영어

once it's perceived, and someone brings it into their own mind, then there's a cycle that has been completed.

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

터키어

bir sonraki olimpiyatlarda, oscar veya oscar'ın takipçilerinden birisi bu barajı aşacak.

영어

next olympics, you can bet that oscar, or one of oscar's successors, is going to make the time.

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

터키어

romanya'nın gayrı menkul piyasasının en iddialı projelerinden birisi bu arsa üzerine inşa edildi.

영어

one of the most ambitious projects in romania's real estate market is built on the plot.

마지막 업데이트: 2012-04-07
사용 빈도: 1
품질:

터키어

birisi bu tür şeylerin yapılabileceğini hafif güvenilir bir şekilde söyler söylemez insanlar kendilerini yapabileceklerini çabucak ikna ettiler.

영어

as soon as someone said – in an even mildly credible way – that these things "could" be done, then people quickly convinced themselves ... that they "would" be done.

마지막 업데이트: 2016-03-03
사용 빈도: 1
품질:

경고: 보이지 않는 HTML 형식이 포함되어 있습니다

터키어

birisi bu fikri eskinin ötesinde yeni ortaya çıkan şeyleri önererek daha fazla indirgeyebilir, bu şekilde."

영어

i guess one could reduce the idea further by suggesting that the new emerges behind and through the old, like this."

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

경고: 보이지 않는 HTML 형식이 포함되어 있습니다

터키어

esas nokta şu: hareket edemeyecek kadar hasta birisi bu yolla diğer kimselere hastalık bulaşmasına neden olabilir.

영어

the whole point is that a person who can't move can still infect many other individuals.

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

터키어

bilirsiniz, birisinin bir tekerleği sıkıştı ve çalışmıyor, ön tekerleklerden birisi, bu nedenle şunu yapıyoruz, onu geri geri sürüyoruz.

영어

you know, one of them, one of the wheels is stuck, is not working, one of the front wheels, so what we are doing, we are driving it backwards.

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

터키어

bu dolandırıcı, henry oberlander, o kadar etkili bir dolandırıcıydı ki İngiliz yetkililer batı dünyasının tüm banka sistemini yerle bir edebileceğini söylüyor.

영어

this con man, henry oberlander, he was such an effective con man british authorities say he could have undermined the entire banking system of the western world.

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

터키어

* günah keçisi: suçu aslında suçlu olmayan bir kişiye veya gruba atmak.

영어

next, the recipient of propaganda is a socially significant group of people.

마지막 업데이트: 2016-03-03
사용 빈도: 1
품질:

인적 기여로
7,739,094,224 더 나은 번역을 얻을 수 있습니다

사용자가 도움을 필요로 합니다:



당사는 사용자 경험을 향상시키기 위해 쿠키를 사용합니다. 귀하께서 본 사이트를 계속 방문하시는 것은 당사의 쿠키 사용에 동의하시는 것으로 간주됩니다. 자세히 보기. 확인