검색어: canım yemek istemiyor (터키어 - 영어)

canım yemek istemiyor.
i don't feel like eating.

canım suşi yemek istemiyor.
i don't feel like eating sushi.

canım bir şey yemek istemiyor.
i don't feel like eating anything.

canım hiç yemek yemek istemiyor.
i don't feel like eating at all.

bu gece canım bir şey yemek istemiyor.
i don't feel up to eating anything tonight.

bu akşam canım dışarıda yemek istemiyor.
i don't feel like eating out this evening.

bu akşam canım akşam yemeği yemek istemiyor.
i don't feel like eating supper tonight.

canım yemek pişirmek istemedi.
i didn't feel like cooking.

tom'un canı yemek pişirmek istemiyor.
tom doesn't feel like cooking.

tom şimdi öğle yemeği yemek istemiyor.
tom doesn't want to eat lunch now.

tom'un canı şimdi bir şey yemek istemiyor.
tom doesn't feel like eating anything right now.

artık yemek istemiyorum.
i don't want to eat any more.

tom akşam yemeği istemiyor.
tom doesn't want dinner.

canın yemek istiyor mu?
do you feel like eating?

canlı bir ıstakoz yemek istemiyorum.
i don't want to eat a live lobster.

tom'un canı yemek yemeği istemiyordu.
tom didn't feel like eating.

tom'un canı öğle yemeği yemek istemiyordu.
tom didn't feel like eating lunch.

tom'un canı gerçekten kore yemeği yemek istemiyordu.
tom didn't really feel like eating korean food.

tom yüksek proteinli olmalarına rağmen solucanları yemek istemiyordu.
tom didn't want to eat the worms even though they were high in protein.

birbirlerine öneriler veriyorlar, mesela, canın yemek isterse, tuvalet veya çöp kutusu temizle. yeme isteğin geçer.
they trade tips, like, if you feel like eating something, clean a toilet or the litter box. the feeling will pass.