검색어: diye (터키어 - 영어)

"Çıt" diye...
and it went ...

diye düşünmüşler.
we would lose all of our market."

" diye anlatmıştır.
...

kör geldi diye.
when the blind man approached him,

ot bitirsin diye?
to satisfy the desolate and waste ground; and to cause the bud of the tender herb to spring forth?

"hadi", diye düşünüyorsunuz.
come on, you're thinking.

nasilsin diye sordum
nasilsin diye sordum

diye adlandırdığımız şeydir.
it's what's called "fever of undiagnosed origin."

...diye cevap verecek.
it's the spirit inside."

"nerede?" diye sordum.
i said, "where is he now?"

"evet" diye cevap verdiler.
they said, "yes."

"nereden biliyorsun?" diye sorardım.
then i'd say, "how do you know?"

rahman'a çocuk yakıştırdılar diye...
because they ascribe a son to the gracious one.

why this kolaveri di
why this kolaveri di