검색어: istismar (터키어 - 영어)

cinsel istismar
sexual abuse

o ayrıcalığı istismar etti.
he abused the privilege.

elimizdeki bir istismar dosyası.
what we have here is one exploit file.

borisov istismar soruşturmasını hızlandırdı
borisov fast-tracks abuse probe

İnsanlar hayvanları istismar etmemeli.
people shouldn't abuse animals.

tom, babası tarafından istismar edildi.
tom was abused by his father.

ben ticari cinsel istismar konusunda çalışıyorum.
i work on the issue of commercial sexual exploitation.

hükümetin bu mücadeleyi istismar etmemesi gerektiğini düşünüyorum.
i think that the government should not abuse this fight.

Şiddet ve istismar, sırp okullarında devam eden bir sorun
violence, abuse a continuing problem in serbian schools

bulgaristan'dan eski kabine bakanlarına görevi istismar suçlaması
bulgaria charges former cabinet members with abuse of power

avrupa'da, her beş çocuktan biri bir tür cinsel istismar yaşamış.
in europe, every fifth child has experienced some form of sexual abuse.

bazıları, gizli polis işbirlikçilerinin daha fazla istismar potansiyelinden endişelendiğini belirtti.
some said they are concerned about the potential for further abuse by secret police collaborators.

kocası tarafından istismar edilen sekiz çocuklu bir kadın aky'ye başvurmuş.
a woman with eight children, abused by her husband, brought her case to the uaw.

bu durum, muhtemelen bu reformdan tehdit hisseden belli gruplar tarafından istismar edilmiştir.
this situation was abused by certain groups that probably felt threatened by this reform.

genel sekreter, halkın dosyalarının içeriğinin ve istismar potansiyelinin farkında olması gerektiğini söyledi.
people, he said, should be aware of their files' contents and the potential for abuse.

dilekçeyi aynı şekilde imzalayan İskenderay belediye başkanı da halkı istismar edilirken buna seyirci kalamayacağını söyledi.
the mayor of skenderaj, who also signed the petition, said he could not stand by while residents were abused.

fakat diğerleri, hükümetin onaylamadığı adayların atanmasını engellemek için yargı sürecini istismar ettiğini iddia ettiler.
but others claimed the government had exploited the judicial process to block the appointment of candidates of which it disapproved.

giysi üreten dünyanın her yerinde... ...gelişmiş ülkelerde bile çalışanların... ...emeğinin istismar edildiği atölyelerin...
you've seen the documentaries of sweatshops making garments all over the world, even in developed countries.

İsa, 'kötü düşünceler: cinayetler, cinsel istismar, iftira, kalplerimizin eseridir.' der.
jesus said, "for out of the heart come evil thoughts: murders, sexual immorality, theft, false testimonies, slander."

İstismar
abuse