검색어: iyi ki hayatimdasin (터키어 - 영어)

iyi ki hayatimdasin
i am glad you are in my life kiss you

iyi ki dogdun
happy birthday to you

iyi ki seni tanıdım
glad i got to know you

iyi ki bunu bana söyledin çok güzel
i'm glad you told me that, very nice

benim birtanem canim yegenim iyi ki
my sweetheart

İyi ki doğdun!
happy birthday!

ama iyi ki yapmışım, çünkü turuncu renk bana hiç yakışmaz.
but good thing i did, because i don't look good in orange.

İyi ki kimse ıslanmadı.
luckily nobody got wet.

karmaşık tepkimelere girebilir. ne iyi ki bunların bazıları mimarlıkla ilgili.
it can undergo complex reactions, some of which are happily architectural.

halcaloğlu ise şunları söyledi: "gecikmiş bir şey ama iyi ki oldu.
"it's overdue, but it's a good thing it happened," halcaloglu commented.

biliyor musunuz? bu o kadar iyi ki Çocuklar için bir marşmelov kitabı istiyoruz
you know what? this is so good that we want a marshmallow book for children.

zannedilir ki hayat su sayesinde vardır
it’s assumed that there is life thanks to water

ama gerçek şu ki, hayat orada yaşanıyor.
but the truth is life is being lived there.

dediler ki: hayat ancak bu dünyada yaşadığımızdır.
yet they say: "there is nothing but the life of this world.

klitorisinin kesilmesi tabii ki hayatını etkilemiş, adeta mahvetmişti.
that mutilation of her clitoris had actually obviously impacted her life and changed it in a way that was devastating.

İyi ki artık belli bir yaşa geldim de seyahat edemediğimi bahane edebiliyorum.
luckily, i'm old enough that i can complain i can't travel.

o kadar iyiydi ki, o ana kadar gerçek bir foie gras yemedeğimi düşünüyorum.
so much so that i don't think i had ever really had foie gras until that moment.

dediler ki: hayat ancak bu dünyada yaşadığımızdır. Ölürüz ve yaşarız.
and they say, "there is not but our worldly life; we die and live, and nothing destroys us except time."

hem müşrikler dediler ki: "hayat, ancak bu dünya hayatımızdan ibarettir.
and they say: "what is there but our life in this world?