검색어: sürdürülebilir (터키어 - 이탈리아어)

sürdürülebilir tüketim ve üretim
consumo e produzione sostenibili

sürdürülebilir kalkınma(bilhassa uyum)
crescita sostenibile (principalmente coesione)

sürdürülebilir enerji: daha çok yolumuz var
l'europa nel 2004: una prospettiva ambientale

2.6 sürdürülebilir tüketim ve üretim ve atıklar
2.6 consumo e produzione sostenibili e gestione dei rifiuti

global biryaklaşım – sürdürülebilir kalkınma için dünya zirvesi
❚un patto globale: il vertice mondialesullo sviluppo sostenibile

böylelikle ab gerçekten sürdürülebilir bir biyoenerji sektörü oluşturulmasında öncü olabilir.
così facendo, l’unione europea potrà assumere il ruolo di guida nella creazione di un settore veramente sostenibile della bioenergia.

kaynak kullanımı yoğunluğunun bir göstergesi olan atık üretimindeki trendler sürdürülebilir değildir.
la produzione di rifiuti, un indicatore approssimativo dell'intensità d'uso delle risorse, registra tendenze insostenibili.

atık üretimindeki sürdürülebilir olmayan trendlerle baş etmekte benzer araçlar yardımcı olabilir.
strumenti analoghi possono essere utili anche per affrontare le tendenze a uali nella produzione di rifiuti che hanno raggiunto livelli oramai insostenibili.

• oecd ile işbirliği içinde sürdürülebilir üretim ve eko-innovasyon çalışmalarını güçlendirerek;
• rafforzando il lavoro sulla produzione sostenibile e l’ecoinnovazione, in cooperazione con l’ocse;

avrupa'yı daha sürdürülebilir bir enerji geleceğine doğru taşımak için bu potansiyelin gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
occorre utilizzare questo potenziale per far avanzare l'europa verso un futuro basato sull'energia sostenibile.

sürdürülebilir tüketim ve üretim kavramı kiev konferansı’ndan itibaren politika gündeminde daha çok önem kazanmıştır.
il concetto di consumo e produzione sostenibili ha acquistato rilievo nell’agenda politica dall’epoca della conferenza di kiev.

kıyı bölgelerinin biyolojik ve fiziksel kaynakları azaldıkça, bölgedeki sürdürülebilir ekonomik faaliyetler azalmakta ve sosyal koşullar gerilemektedir.
la strategia europea per la gestione integrata delle zone costiere

bilinçlenmemizi sağlamalı ve bizi yeni, daha sürdürülebilir yaşama, büyüme, üretme ve tüketme alışkanlıkları geliştirmeye teşvik etmelidir.
in un momento in cui i mercati monetari stanno cercando un orientamento, forse l’ambiente può indicare la via.

sera gazı emisyonları, kökü çok daha derinlere inen bir sorunun semptomlarından sadece biridir: sürdürülebilir bir şekilde yaşamayı beceremememiz.
le emissioni di gas a effetto serra sono solo un sintomo di un problema molto più profondo: la nostra incapacità di vivere in modo sostenibile.

avrupa örneğin, daha sürdürülebilir üretim malzemeleri ve süreçleri, yenilebilir enerjiler ve atık arıtma uygulamaları gibi çevreyle ilgili teknolojik yeniliklerde öncüdür.
l'europa è al primo posto sul versante delle innovazioni tecnologiche in campo ambientale, per esempio per quanto riguarda materiali e processi di produzione sostenibili, energie rinnovabili e tra amento dei rifiuti.

araştırmalar, sürdürülebilir tedavinin enjekte ederek uyuşturucu kullanımı ile buna bağlı risk davranışlarında azalmalarla ve dolayısıyla, hiv enfeksiyonundan korunmayla ilişkili olduğunu göstermiştir.
la ricerca ha dimostrato che la terapia continua è associata a riduzioni del consumo di droga per via parenterale e ai comportamenti a rischio correlati e quindi alla protezione dall’infezione da hiv.

ancak arıtılmamış atık suyun yanı sıra arıtılmamış kentsel ve endüstriyel suyun da yol açtığı ağır kirlilik, sürdürülebilir kalkınma ve yerleşik halkın yaşam kalitesi için gerçek bir tehdit oluşturmaktadır.
tuttavia, un grave inquinamento dovuto al mancato trattamento delle acque di scarico della rete urbana e delle acque industriali, costituisce un’autentica minaccia per lo sviluppo sostenibile e la qualità della vita dei cittadini.

bundan dolayıdır ki avrupa birliği, hava taşımacılığının güvenli ve sürdürülebilir olmaya devam etmesi için, büyümeye ve daha fazla güvenliğe olanak verecek ortak bir girişim oluşturmaya karar vermiştir.
tale iniziativa si chiama agenzia europea per la sicurezza aerea.

ulaşım politikalarının geliştirilmesi; merkezinde erişim ve hareketlilik bulunmak üzere daha ”sürdürülebilir bir ulaşım sistemi” oluşturma hedefi doğrultusunda ilerlemektedir.
in larga misura lo sviluppo della politica dei trasporti è guidato dallo scopo di creare un sistema di trasporti più sostenibile, con al centro l’accesso e la mobilità.

adayülkeler, 2003 baharındaki ab zirvesinde tartışmaya sunulacak olan, 2003 sentez raporuna dahil edilecek, birlik’in doğaya zarar vermeden sürdürülebilir kalkınma stratejisinekatkıda bulunmaya başlamayı kabul etmişlerdir.
in primo luogo, occorre creare le apparecchiature dirivelazione ed occorre rispettare determinate procedure per fare in modo cheognuno misuri le stesse emissioni.