검색어: koca (터키어 - 체코어)

koca
manžel

sonra koca cehenneme atın.
pak v ohni (pekelném) jej připékejte:

biz, ihtiyatlı, koca bir cemaatiz.
my pak četní jsme a obezřetní.“

andolsun ki o koca cehennemi göreceksiniz.
a věru oheň planoucí uzříte

tutun onu da sürüyün koca cehennemin ta ortasına.
"vezměte ho a do hlubin pekelných jej dovlecte

"biz ise dikkatli davranan koca bir kitleyiz."
my pak četní jsme a obezřetní.“

bunun üzerine yarıldı ve her bölüm koca bir tepe gibi oldu.
a rozestoupilo se a část každá podobnou se stala obrovské hoře.

denizde koca dağlar gibi yükselen gemiler o'nundur.
a jeho, jsou koráby, plující vztýčené mořem, horám podobné :

musa, sopasını attı, sopa hemen apaçık görünen koca bir ejderha oldu.
i hodil tedy hůl svou, a hle, hadem zjevným se stala

denizde koca dağlar gibi akıp giden kocaman gemiler de o'nundur.
a jeho, jsou koráby, plující vztýčené mořem, horám podobné :

allah'ı bırakıp da, hepsine de o koca cehennemin yolunu gösterin.
vedle boha, a doveďte je na stezku pekelnou,

karıyla kocanın arasında bir ayrılık olacağından korkarsanız koca tarafından bir hakem, kadın tarafından da bir hakem gönderin.
a obáváte-li se rozvratu mezi oběma, povolejte rozhodčího z jeho rodiny a rozhodčího z její rodiny.

(karı ve koca) barışmayı isterlerse allah ikisinin arasını bulur. allah bilir, haber alır.
a přejí-li si oba manželé usmíření, bůh mezi nimi zařídí shodu, neboť bůh je vševědoucí a dobře zpraven.

yakmalık sunu için bir boğa, bir koç, bir yaşında bir erkek kuzu;
volek jeden mladý, skopec jeden, beránek roční jeden k oběti zápalné;