검색어: sıkıntılarını (터키어 - 핀란드어)

kamu yetkilileri tarafından verilen yardımlar çoğunlukla gelişimini teşvik etmek yada sıkıntılarını azaltmak üzere bir bölgeyi, bir ekonomik faaliyeti ya da bir şirketidestekler.
yhteisön kilpailuolosuhteita vääristävät valtiontuet ovat ey:nperustamissopimuksennojalla kiellettyjä.

‹sıkıntılarını, yoksulluğunu biliyorum. oysa zenginsin! yahudi olduklarını söyleyen, ama yahudi değil de Şeytanın havrası durumunda olanların iftiralarını biliyorum.
minä tiedän sinun ahdistuksesi ja köyhyytesi - sinä olet kuitenkin rikas - ja mitä pilkkaa sinä kärsit niiltä, jotka sanovat olevansa juutalaisia, eivätkä ole, vaan ovat saatanan synagooga.

ama sıkıntıyla başa çıkmak için pek bir şey yaptıkları söylenemez – herhalde, daha fazla yağmur yağmasını sağlayamazlar,’ dedi.
suolanpoistolla voi olla perusteltu asema vesihuollossa pitkällä aikavälillä, mutta prosessi, jossa suolainen vesi muutetaan juomavedeksi, kuluttaa tunnetusti paljon energiaa.