검색어: lie (프랑스어 - 터키어)

renseignements pour la presse: a p h iq u e bei e lie r g r t
basın bilgileri için: es i ö ly fi k a t a

lie-les constamment sur ton coeur, attache-les à ton cou.
tak onları boynuna.

car la pierre crie du milieu de la muraille, et le bois qui lie la charpente lui répond.
ve yankılanacak ahşap kirişler.

lie-les sur tes doigts, Écris-les sur la table de ton coeur.
yüreğinin levhasına yaz.

la loicadre européenne est un acte législatif qui lie tout État membre destinataire quantau résultat à atteindre, tout en laissant aux instances nationales la compétence quant auchoix de la forme et des moyens.
avrupa çerçeve yasası, ulaşılacak sonuçlar açısından Üye Ülkeler üzerinde bağlayıcıolan,ancak ulusal makamlarısöz konusu sonuçlara ulaşma biçimi ve araçlarınıseçme konusunda tamamen özgür bırakan bir yasama faaliyetidir.

il se mit tout à coup à la suivre, comme le boeuf qui va à la boucherie, comme un fou qu`on lie pour le châtier,
tuzağa düşen geyik gibi,

alors que l’héroïne se lie aux récepteurs d’opiacés du cerveau, comme les récepteurs mu, et imite ainsi l’action des endorphines propres du cerveau, la cocaïne inhibe la réabsorption de la dopamine (et de la sérotonine) provenant de la synapse neuronale dès qu’elle a produit son effet, ce qui entraîne un développement du transmetteur et prolonge et renforce son effet.
bununla birlikte, psikostimülan kullanıcıları için farmakoterapi kullanımı hakkında yaptıkları yapılan kapsamlı bir değerlendirmede shearer ve gowing (2004), opioid ve nikotin bağımlılığı durumunda başarılı olan ve tedavi gören kullanıcıları çekme ve tutma potansiyeline sahip ikame tedavisinin, uyarıcı (stimülan) kullananlarda henüz gerektiği gibi test edilmediği sonucuna varmaktadır.