전문 번역가, 번역 회사, 웹 페이지 및 자유롭게 사용할 수 있는 번역 저장소 등을 활용합니다.
ولكنهم كآدم تعدّوا العهد. هناك غدروا بي.
orada bana ihanet ettiler. kenti gibi›› anlamlarına da gelebilir.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
ولكنهم تهاونوا ومضوا واحد الى حقله وآخر الى تجارته.
‹‹ama davetliler aldırmadılar. biri tarlasına, biri ticaretine gitti.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
ولكنهم قالوا ليس في العيد لئلا يكون شغب في الشعب
ama, ‹‹bayramda olmasın ki, halk arasında kargaşalık çıkmasın›› diyorlardı.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
ولكنهم بغوا هم وآباؤنا وصلّبوا رقابهم ولم يسمعوا لوصاياك
‹‹ama atalarımız gurura kapıldı; dikbaşlılık edip buyruklarına uymadılar.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
ولكنهم تمردوا واحزنوا روح قدسه فتحول لهم عدوا وهو حاربهم.
o da düşmanları olup onlara karşı savaştı.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
ونينوى كبركة ماء منذ كانت ولكنهم الآن هاربون. قفوا قفوا ولا ملتفت.
ama geri dönüp bakan yok.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
لذلك مقت ذلك الجيل وقلت انهم دائما يضلون في قلوبهم ولكنهم لم يعرفوا سبلي.
bu nedenle o kuşağa darıldım ve dedim ki, ‹yürekleri hep kötüye sapar, yollarımı öğrenmediler.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
احترزوا من الانبياء الكذبة الذين يأتونكم بثياب الحملان ولكنهم من داخل ذئاب خاطفة.
‹‹sahte peygamberlerden sakının! onlar size kuzu postuna bürünerek yaklaşırlar, ama özde yırtıcı kurtlardır.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
ولكنهم عادوا بعد ذلك فارجعوا العبيد والاماء الذين اطلقوهم احرارا واخضعوهم عبيدا واماء
ama sonra düşüncelerini değiştirerek özgür bıraktıkları kadın, erkek köleleri geri alıp zorla köleleştirdiler.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
وقد حولوا لي القفا لا الوجه وقد علّمتهم مبكرا ومعلّما ولكنهم لم يسمعوا ليقبلوا ادبا.
bana yüzlerini değil, sırtlarını çevirdiler. onları defalarca uyarmama karşın dinlemediler, yola gelmediler.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
فطلبوا ان يمسكوه ولكنهم خافوا من الجمع. لانهم عرفوا انه قال المثل عليهم. فتركوه ومضوا
İsanın bu benzetmede kendilerinden söz ettiğini anlayan yahudi önderler onu tutuklamak istediler; ama halkın tepkisinden korktukları için onu bırakıp gittiler.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
ولما صار النهار لم يكونوا يعرفون الارض ولكنهم ابصروا خليجا له شاطئ فاجمعوا ان يدفعوا اليه السفينة ان امكنهم.
gündüz olunca gördükleri karayı tanıyamadılar. ama kumsalı olan bir körfez farkederek, mümkünse gemiyi orada karaya oturtmaya karar verdiler.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
ثم اجتمع اليهود الذين في شوشن في اليوم الرابع عشر ايضا من شهر اذار وقتلوا في شوشن ثلاث مئة رجل ولكنهم لم يمدوا ايديهم الى النهب.
sustaki yahudiler adar ayının on dördüncü günü yeniden toplanarak kentte üç yüz kişi daha öldürdüler; ama yağmaya girişmediler.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
فنزل الرب في سحابة وتكلم معه واخذ من الروح الذي عليه وجعل على السبعين رجلا الشيوخ. فلما حلّت عليهم الروح تنبأوا ولكنهم لم يزيدوا.
sonra rab bulutun içinde inip musayla konuştu. musanın üzerindeki ruhtan alıp yetmiş ileri gelene verdi. ruhu alınca peygamberlik ettilerse de, daha sonra hiç peygamberlik etmediler.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
ويحلف هؤلاء المنافقون بالله لكم أيها المؤمنون كذبًا وباطلا إنهم لمنكم ، وليسوا منكم ، ولكنهم قوم يخافون فيحلفون تَقِيَّة لكم .
( 0 münafıklar ) mutlaka sizden olduklarına dair allah ' a yemin ederler . halbuki onlar sizden değillerdir , fakat onlar ( kılıçlarınızdan ) korkan bir toplumdur .
마지막 업데이트: 2014-07-02
사용 빈도: 1
품질:
وهدموا المدن وكان كل واحد يلقي حجره في كل حقلة جيدة حتى ملأوها وطمّوا جميع عيون الماء وقطعوا كل شجرة طيّبة. ولكنهم ابقوا في قير حارسة حجارتها واستدار اصحاب المقاليع وضربوها.
kentlerini yıktılar. her İsrailli verimli tarlalara taş attı. bütün tarlalar taşla doldu. su kaynaklarını kuruttular, meyve ağaçlarını kestiler. yalnız kîr-heresetin taşları yerinde kaldı. sapancılar kenti kuşatıp saldırıya geçti.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
أيظن هؤلاء الكفار أن ما نمدُّهم به من أموال وأولاد في الدنيا هو تعجيلُ خيرٍ لهم يستحقونه ؟ إنما نعجل لهم الخير فتنة لهم واستدراجًا ، ولكنهم لا يُحِسُّون بذلك .
biz onların hayırlarına koşuyoruz ( veya yardım ediyoruz ) ? hayır , onlar şuurunda değiller .
마지막 업데이트: 2014-07-02
사용 빈도: 1
품질:
« ويحلفون بالله إنهم لمنكم » أي مؤمنون « وما هم منكم ولكنهم قوم يفرقون » يخافون أن تفعلوا بهم كالمشركين فيحلفون تقية .
( 0 münafıklar ) mutlaka sizden olduklarına dair allah ' a yemin ederler . halbuki onlar sizden değillerdir , fakat onlar ( kılıçlarınızdan ) korkan bir toplumdur .
마지막 업데이트: 2014-07-02
사용 빈도: 1
품질:
ولو أنَّ أهل القرى صدَّقوا رسلهم واتبعوهم واجتنبوا ما نهاهم الله عنه ، لفتح الله لهم أبواب الخير من كلِّ وجه ، ولكنهم كذَّبوا ، فعاقبهم الله بالعذاب المهلك بسبب كفرهم ومعاصيهم .
( o ) ülkelerin halkı inanıp ( allah ' ın azabından ) korunsalardı , elbette üzerlerine gökten ve yerden bolluklar açardık ; fakat yalanladılar , biz de onları kazandıklarıyla yakaladık .
마지막 업데이트: 2014-07-02
사용 빈도: 1
품질:
« فإنما يسرناه » سهلنا القرآن « بلسانك » بلغتك لتفهمه العرب منك « لعلهم يتذكرون » يتعظون فيؤمنون لكنهم لا يؤمنون .
belki onlar öğüt alıp-düşünürler diye , biz onu ( kur ' an ' ı ) , senin dilinle kolaylaştırdık .
마지막 업데이트: 2014-07-02
사용 빈도: 1
품질: