검색어: ولكنهم (아랍어 - 터키어)

컴퓨터 번역

인적 번역의 예문에서 번역 방법 학습 시도.

Arabic

Turkish

정보

Arabic

ولكنهم

Turkish

 

부터: 기계 번역
더 나은 번역 제안
품질:

인적 기여

전문 번역가, 번역 회사, 웹 페이지 및 자유롭게 사용할 수 있는 번역 저장소 등을 활용합니다.

번역 추가

아랍어

터키어

정보

아랍어

ولكنهم كآدم تعدّوا العهد. هناك غدروا بي.

터키어

orada bana ihanet ettiler. kenti gibi›› anlamlarına da gelebilir.

마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:

아랍어

ولكنهم تهاونوا ومضوا واحد الى حقله وآخر الى تجارته.

터키어

‹‹ama davetliler aldırmadılar. biri tarlasına, biri ticaretine gitti.

마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:

아랍어

ولكنهم قالوا ليس في العيد لئلا يكون شغب في الشعب

터키어

ama, ‹‹bayramda olmasın ki, halk arasında kargaşalık çıkmasın›› diyorlardı.

마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:

아랍어

ولكنهم بغوا هم وآباؤنا وصلّبوا رقابهم ولم يسمعوا لوصاياك

터키어

‹‹ama atalarımız gurura kapıldı; dikbaşlılık edip buyruklarına uymadılar.

마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:

아랍어

ولكنهم تمردوا واحزنوا روح قدسه فتحول لهم عدوا وهو حاربهم.

터키어

o da düşmanları olup onlara karşı savaştı.

마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:

아랍어

ونينوى كبركة ماء منذ كانت ولكنهم الآن هاربون. قفوا قفوا ولا ملتفت.

터키어

ama geri dönüp bakan yok.

마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:

아랍어

لذلك مقت ذلك الجيل وقلت انهم دائما يضلون في قلوبهم ولكنهم لم يعرفوا سبلي.

터키어

bu nedenle o kuşağa darıldım ve dedim ki, ‹yürekleri hep kötüye sapar, yollarımı öğrenmediler.

마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:

아랍어

احترزوا من الانبياء الكذبة الذين يأتونكم بثياب الحملان ولكنهم من داخل ذئاب خاطفة.

터키어

‹‹sahte peygamberlerden sakının! onlar size kuzu postuna bürünerek yaklaşırlar, ama özde yırtıcı kurtlardır.

마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:

아랍어

ولكنهم عادوا بعد ذلك فارجعوا العبيد والاماء الذين اطلقوهم احرارا واخضعوهم عبيدا واماء

터키어

ama sonra düşüncelerini değiştirerek özgür bıraktıkları kadın, erkek köleleri geri alıp zorla köleleştirdiler.

마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:

아랍어

وقد حولوا لي القفا لا الوجه وقد علّمتهم مبكرا ومعلّما ولكنهم لم يسمعوا ليقبلوا ادبا.

터키어

bana yüzlerini değil, sırtlarını çevirdiler. onları defalarca uyarmama karşın dinlemediler, yola gelmediler.

마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:

아랍어

فطلبوا ان يمسكوه ولكنهم خافوا من الجمع. لانهم عرفوا انه قال المثل عليهم. فتركوه ومضوا

터키어

İsanın bu benzetmede kendilerinden söz ettiğini anlayan yahudi önderler onu tutuklamak istediler; ama halkın tepkisinden korktukları için onu bırakıp gittiler.

마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:

아랍어

‎ولما صار النهار لم يكونوا يعرفون الارض ولكنهم ابصروا خليجا له شاطئ فاجمعوا ان يدفعوا اليه السفينة ان امكنهم‎.

터키어

gündüz olunca gördükleri karayı tanıyamadılar. ama kumsalı olan bir körfez farkederek, mümkünse gemiyi orada karaya oturtmaya karar verdiler.

마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:

아랍어

ثم اجتمع اليهود الذين في شوشن في اليوم الرابع عشر ايضا من شهر اذار وقتلوا في شوشن ثلاث مئة رجل ولكنهم لم يمدوا ايديهم الى النهب.

터키어

sustaki yahudiler adar ayının on dördüncü günü yeniden toplanarak kentte üç yüz kişi daha öldürdüler; ama yağmaya girişmediler.

마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:

아랍어

فنزل الرب في سحابة وتكلم معه واخذ من الروح الذي عليه وجعل على السبعين رجلا الشيوخ. فلما حلّت عليهم الروح تنبأوا ولكنهم لم يزيدوا.

터키어

sonra rab bulutun içinde inip musayla konuştu. musanın üzerindeki ruhtan alıp yetmiş ileri gelene verdi. ruhu alınca peygamberlik ettilerse de, daha sonra hiç peygamberlik etmediler.

마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:

아랍어

ويحلف هؤلاء المنافقون بالله لكم أيها المؤمنون كذبًا وباطلا إنهم لمنكم ، وليسوا منكم ، ولكنهم قوم يخافون فيحلفون تَقِيَّة لكم .

터키어

( 0 münafıklar ) mutlaka sizden olduklarına dair allah ' a yemin ederler . halbuki onlar sizden değillerdir , fakat onlar ( kılıçlarınızdan ) korkan bir toplumdur .

마지막 업데이트: 2014-07-02
사용 빈도: 1
품질:

아랍어

وهدموا المدن وكان كل واحد يلقي حجره في كل حقلة جيدة حتى ملأوها وطمّوا جميع عيون الماء وقطعوا كل شجرة طيّبة. ولكنهم ابقوا في قير حارسة حجارتها واستدار اصحاب المقاليع وضربوها.

터키어

kentlerini yıktılar. her İsrailli verimli tarlalara taş attı. bütün tarlalar taşla doldu. su kaynaklarını kuruttular, meyve ağaçlarını kestiler. yalnız kîr-heresetin taşları yerinde kaldı. sapancılar kenti kuşatıp saldırıya geçti.

마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:

아랍어

أيظن هؤلاء الكفار أن ما نمدُّهم به من أموال وأولاد في الدنيا هو تعجيلُ خيرٍ لهم يستحقونه ؟ إنما نعجل لهم الخير فتنة لهم واستدراجًا ، ولكنهم لا يُحِسُّون بذلك .

터키어

biz onların hayırlarına koşuyoruz ( veya yardım ediyoruz ) ? hayır , onlar şuurunda değiller .

마지막 업데이트: 2014-07-02
사용 빈도: 1
품질:

아랍어

« ويحلفون بالله إنهم لمنكم » أي مؤمنون « وما هم منكم ولكنهم قوم يفرقون » يخافون أن تفعلوا بهم كالمشركين فيحلفون تقية .

터키어

( 0 münafıklar ) mutlaka sizden olduklarına dair allah ' a yemin ederler . halbuki onlar sizden değillerdir , fakat onlar ( kılıçlarınızdan ) korkan bir toplumdur .

마지막 업데이트: 2014-07-02
사용 빈도: 1
품질:

아랍어

ولو أنَّ أهل القرى صدَّقوا رسلهم واتبعوهم واجتنبوا ما نهاهم الله عنه ، لفتح الله لهم أبواب الخير من كلِّ وجه ، ولكنهم كذَّبوا ، فعاقبهم الله بالعذاب المهلك بسبب كفرهم ومعاصيهم .

터키어

( o ) ülkelerin halkı inanıp ( allah ' ın azabından ) korunsalardı , elbette üzerlerine gökten ve yerden bolluklar açardık ; fakat yalanladılar , biz de onları kazandıklarıyla yakaladık .

마지막 업데이트: 2014-07-02
사용 빈도: 1
품질:

아랍어

« فإنما يسرناه » سهلنا القرآن « بلسانك » بلغتك لتفهمه العرب منك « لعلهم يتذكرون » يتعظون فيؤمنون لكنهم لا يؤمنون .

터키어

belki onlar öğüt alıp-düşünürler diye , biz onu ( kur ' an ' ı ) , senin dilinle kolaylaştırdık .

마지막 업데이트: 2014-07-02
사용 빈도: 1
품질:

인적 기여로
8,031,795,753 더 나은 번역을 얻을 수 있습니다

사용자가 도움을 필요로 합니다:



당사는 사용자 경험을 향상시키기 위해 쿠키를 사용합니다. 귀하께서 본 사이트를 계속 방문하시는 것은 당사의 쿠키 사용에 동의하시는 것으로 간주됩니다. 자세히 보기. 확인