검색어: weighed (영어 - 터키어)

tom weighed it.
tom onu tarttı.

tom weighed himself.
tom kendini tarttı.

that weighed down your back?
belini büken yükünü üzerinden almadık mı?

many bloggers also weighed in.
Çok sayıda blogcu da duruma ağırlığını koydu.

which weighed down your back?
belini büken yükünü üzerinden almadık mı?

which had weighed upon your back
belini büken yükünü üzerinden almadık mı?

his lie weighed on his conscience.
vicdanında yalanını tarttı.

he cut up the meat and weighed it.
eti kesti ve tarttı.

the burden that weighed down thy back?
belini büken yükünü üzerinden almadık mı?

that weighed so heavily on your back, and
belini büken yükünü üzerinden almadık mı?

at one table, four women weighed in.
masalardan birinde dört kadın lafa girdi.

i weighed myself on the bathroom scales.
banyo tartısında kendimi tarttım.

canadian officials weighed the supplies of each man.
kanadalı yetkililer, her insanın malzemelerini tarttı.

the eu has weighed in on the side of the government.
ab de hükümeti destekledi.

even in a prescriptive approach, such considerations are weighed.
kural koyucu yaklaşımda bile bu değerlendirilmeler ölçülmektedir.

i only weighed 120 pounds when i was in high school.
lisedeyken sadece 120 paund geliyordum.

russian foreign minister sergei lavrov weighed in as well.
rusya dışişleri bakanı sergey lavrov da konuya ağırlığını koydu.

everything we have caused to grow therein is justly weighed;
orada hikmetle ölçülmüş her şeyden bitkiler bitirdik.

but three years later, by 1908, it weighed 40 pounds.
ama üç yıl sonra, 1908'de, 18 kiloydu.

the total number of batches to be weighed subject to campaign:
kampanya tartımı yapılacak toplam parti sayısı:………………………