검색어: whatever you do, do it well (영어 - 터키어)

they know whatever you do.
bilirler ne yaparsanız.

whatever you say, i'll do it my way.
ne söylersen söyle, ben onu kendi yolumla yapacağım.

whatever you do, don't run.
ne yaparsan yap, koşma.

have fun in whatever you do."
her ne yaparsan eğlenerek yapman dileğiyle," yazıyor.

can you do it?
onu yapabilir misin?

whatever you do, don't blink.
ne yaparsan yap, göz kırpma.

god is observant of whatever you do.
allah sizin bütün işlediklerinizi görür.

how did you do it?
onu nasıl yaptın?

i am watching over whatever you do.”
ben, yaptığınız her şeyi görenim."

how'd you do it?
onu nasıl yaptın?

whatever you do, don't push that button.
ne yaparsan yap, o butona basma.

can you do it alone?
onu tek başına yapabilir misin?

and whatever you spend in good, surely allah knows it well.
ettiğiniz her iyiliği allah bilir.

why didn't you do it?
onu niçin yapmadın?

and these honorable scribes know whatever you do.
her yapmakta olduğunuzu bilirler.

do it well and get used to it.
İyisi mi buna kendinizi alıştırın.

focus on one thing and do it well.
bir şeye odaklan ve onu iyi yap.

fear allah and know it well that whatever you do is in the sight of allah.
allah'a karşı gelmekten sakının ve bilin ki allah yaptığınız her şeyi görmektedir. [65,7]

we have about 120 million dollars, and we want to do it well.
yaklaşık 120 milyon dolar bütçemiz var ve iyi bir iş çıkarmak istiyoruz.

let's all build it together, let's do it well and have fun playing.
bunları beraber oluşturalım, hakkıyla yapalım ve oynarken eğlenelim.