검색어: when will it be convenient for you to come (영어 - 터키어)

when will it be convenient for you?
sizin için ne zaman uygun olur?

when would it be convenient for you?
ne zaman sizin için uygun olurdu?

come and see me when it is convenient for you.
senin için uygun olduğunda gel ve beni gör.

would 8:30 be convenient for you?
8:30 sizin için uygun olur mu?

is it convenient for you if i come at 6 p.m.?
Öğleden sonra 6'da gelsem sizin için uygun mu?

you can come whenever it is convenient for you.
senin için ne zaman uygunsa gelebilirsin.

would after lunch be convenient for you?
Öğle yemeğinden sonrası senin için uygun mu?

you can come and see me whenever it's convenient for you.
senin için ne zaman uygun olursa gelebilir ve beni görebilirsin.

when will it happen?
kailan mangyayari

what will it be tomorrow?
yarın nasıl olacak?

they ask you about the hour, “when will it come?”
ne zaman gelip çatacak diye kıyamet saatini soruyorlar sana.

they ask thee of the hour: when will it come to port?
"o ne zaman demir atacak?" diye, sana kıyamet-saatini soruyorlar.

then they will wag their heads at thee and say; when will it be!
bu durumda sana başlarını alaylıca sallayacaklar ve diyecekler ki: "ne zamanmış o?"

still they will shake their heads at you and say: when will it be?
bu durumda sana başlarını alaylıca sallayacaklar ve diyecekler ki: "ne zamanmış o?"

they ask you [prophet] about the last hour, "when will it come?"
ne zaman gelip çatacak diye kıyamet saatini soruyorlar sana.

then they will shake their heads at thee, and they will say, 'when will it be?'
bu durumda sana başlarını alaylıca sallayacaklar ve diyecekler ki: "ne zamanmış o?"

they ask you about the hour, “when will it come?” say, “knowledge of it rests with my lord.
senden kıyametin ne vakit kopacağını sorarlar.

they ask thee of the (destined) hour, when will it come to port. say: knowledge thereof is with my lord only.
senden kıyametin ne vakit kopacağını sorarlar.