검색어: bağışladı (터키어 - 영어)

o, onu bağışladı.
she has forgiven him.

o da onu bağışladı.
and god forgave him.

(allah) onu bağışladı.
and god forgave him.

allah da onu bağışladı.
and god forgave him.

o, onun yokluğunu bağışladı.
he excused his absence.

buna rağmen) sizi bağışladı.
then he let you face defeat in order to test you.

ama (yine de) sizi bağışladı.
however, he forgave you.

hastaneye bir sürü para bağışladı.
he contributed a lot of money to the hospital.

o, bütün elbiselerini bağışladı.
she gave away all her dresses.

böylece (allah) onu bağışladı.
forgive me!"

and olsun ki o, sizi bağışladı.
then he let you face defeat in order to test you.

tom her şey için mary'yi bağışladı.
tom has forgiven mary for everything.

tom yardım kurumuna çok para bağışladı.
tom contributed a lot of money to the charity.

max, bu fotoğrafı kibarca bana bağışladı.
max has kindly donated his photograph to me.

beni bağışla dedi, allah da onu bağışladı.
forgive me!"

tom tüm parasını bağışladı sonra intihar etti.
tom gave away all his money then committed suicide.

bununla beraber sizin kusurlarınızı bağışladı da!
however, he forgave you.

ancak allah esenlik (kurtuluş) bağışladı.
but allah saved (you). lo!

beni bağışla!" dedi; allah da, onu bağışladı.
do thou then forgive me!"

ab, makedon gümrük dairesine yeni bilişim donanımı bağışladı.
the eu donates new it equipment to macedonia's customs administration.