Je was op zoek naar: zloupotrebljava (Bosnisch - Turks)

Čoveče. koliko ona to zloupotrebljava.
- bundan bir kez faydalanmıştı.

kakav maloumnik zloupotrebljava bespomoćnu decu?
hangi zeka özürlü bir insan o çaresiz çocuklar üzerinden para yağmalar ki?

"on, takođe, zloupotrebljava i mačiće."
ayrıca yavru kedilere kötü davranıyor."

nisi ti jedini koji zloupotrebljava neprofitabilne organizacije.
kar amacı gütmeyen bir kuruluşu suistimal edebilecel tek kişi sen değilsin.

zloupotrebljava davidovo ubojstvo da pridobije naklonost javnosti.
david'in ölümünü, halkın fikrini değiştirmek için kullanıyor.

moć je opasna, ali je opasniji onaj ko je zloupotrebljava.
güçlerini kötüye kullanan kişi ise çok daha tehlikelidir. bu ülke alevler içinde kalacak.

i glupost je dar od boga, ali ne sme da se zloupotrebljava.
"aptallik da tanri'nin bir lutfudur fakat insan bunu kotuye kullanmamalidir"

onaj koji bude uhvaćen kako zloupotrebljava svoje moći , biti će kažnjen.
herhangi bir paranormal güçlerini açığa vurursa, cezalandırılır.

postoji program za košer jela, za koji mislimo da se zloupotrebljava.
koşer yemeklerinin programında istismar ediliyoruz.

danas, ljudi se boje znanosti i tehnologije jer se to dvoje toliko zloupotrebljava na mnoge načine.
bugün insanlar, bilim ve teknolojiden korkar hâle geldiler. Çünkü, birçok şekilde kötüye kullanılmaya müsait.

tome, ako weaver zloupotrebljava te lijekove postoji dobra šansa da bi se ono što si vidio u bostonu moglo ponoviti.
tom, eğer weaver bu ilacı aşırı derecede kullanıyorsa boston'da gördüğün şeylerin tekrar olması çok muhtemel.

očito da dijalog predstavlja osjetljiv diplomatski proces i kao takav se on na obje strane koristi i zloupotrebljava za političke svrhe.
Şu açıktır ki, diyalog hassas bir diplomatik süreçtir ve bu şekilde her iki taraf da bunu siyasi amaçları doğrultusunda kullanmış ve istismar etmiştir.

i dok god građani vide kako politička elita zloupotrebljava vlast za ličnu korist," izjavio je ilazi za setimes.
ve de vatandaşlar siyasi elitin gücü kişisel çıkarları için nasıl kullandığını görmeye devam ettikçe."

stručnjaci su također kritizirali ulogu parlamenta u borbi protiv korupcije, gdje je 80% njih izjavilo da ta institucija zloupotrebljava svoj prerogativ odobravanja krivičnih istraga protiv svojih članova.
uzmanlar parlamentonun yolsuzlukla mücadeledeki rolünü de eleştirirken, %80'lik bir kesim kurumun üyelerine yönelik adli soruşturmaları onaylama ayrıcalığını istismar ettiğini ileri sürdü.

"u muslimanskom svijetu, većina ljudi smatra da se vjerskim konceptom el-kaide vjera islama zloupotrebljava," kaže on.
elekdağ, "İslam aleminde çoğu kişi kaide'nin dincilik anlayışını İslam dininin istismarı olarak görüyor." dedi.

"neće se dozvoliti da se pravo nekih građana na proteste i izražavanje svog nezadovoljstva zloupotrebljava na štetu slobode kretanja ostalih građana i roba na teritoriji republike kosovo," saopćilo je ministarstvo.
bakanlık, "bazı vatandaşların protesto etme ve hoşnutsuzluklarını ifade etme hakkının, kosova cumhuriyeti topraklarındaki diğer vatandaşlar ve malların serbest dolaşımı uğruna istismar edilmesine izin verilmeyecektir." dedi.

"institucije eu uglavnom gledaju na bezvizni režim za zemlje zapadnog balkana kao na pozitivan potez, uprkos problemima do kojih je on doveo, ali eu neće dozvoliti da se režim zloupotrebljava, posebno kad se njene članice suočavaju s prilivom ilegalnih imigranata," izjavila je poznatova.
poznatov, "ab kurumları, batı balkan ülkelerine yönelik vizesizlik rejimini getirdiği sorunlara rağmen daha çok olumlu görmesine karşın, ab, başta üyelerinin bir kaçak göçmen akınıyla karşı karşıya olduğu bir dönemde rejimin istismar edilmesine izin vermeyecektir." dedi.