Van professionele vertalers, bedrijven, webpagina's en gratis beschikbare vertaalbronnen.
da soll der priester das lamm zum schuldopfer nehmen und das log Öl und soll's alles weben vor dem herrn
kâhin suç sunusu olan erkek kuzuyla bir log zeytinyağını alıp sallamalık sunu olarak rabbin huzurunda sallayacak.
und sollst die brust nehmen vom widder der füllung aarons und sollst sie dem herrn weben. das soll dein teil sein.
‹‹harunun atanması için sunulacak koçun döşünü huzurumda sallamalık sunu olarak salla. o döş senin payın olacak.
darnach sollen sie hineingehen, daß sie dienen in der hütte des stifts. also sollst du sie reinigen und weben;
‹‹sen onları arındırıp adak olarak adadıktan sonra, levililer buluşma Çadırındaki hizmeti yerine getirmeye başlayacaklar.
es soll aber der priester von ihrer hand das eiferopfer nehmen und zum speisopfer vor dem herrn weben und auf dem altar opfern, nämlich:
kâhin kadının elinden kıskançlık sunusunu alacak, rabbin huzurunda salladıktan sonra sunağa getirecek.
und der priester soll's vor dem herrn weben. das ist heilig dem priester samt der webebrust und der hebeschulter. darnach mag der geweihte wein trinken.
sonra sallamalık sunu olarak rabbin huzurunda bunları sallayacak. bunlar sallanan döş ve bağış olarak sunulan butla birlikte kutsaldır, kâhin için ayrılacaktır. bundan sonra adanmış kişi şarap içebilir.
denn in ihm leben, weben und sind wir; wie auch etliche poeten bei euch gesagt haben: "wir sind seines geschlechts."
nitekim, ‹onda yaşıyor ve hareket ediyoruz; onda varız.› bazı ozanlarınızın belirttiği gibi, ‹biz de onun soyundanız.›
ist er aber arm und erwirbt mit seiner hand nicht so viel, so nehme er ein lamm zum schuldopfer, zu weben, zu seiner versöhnung und ein zehntel semmelmehl, mit Öl gemengt, zum speisopfer, und ein log Öl
‹‹eğer kişi yoksulsa ve bunları alacak gücü yoksa, arınmak üzere sallamalık suç sunusu olarak bir erkek kuzu, tahıl sunusu olarak zeytinyağıyla yoğrulmuş onda bir efa ince un ve bir log zeytinyağı alacak.