Je was op zoek naar: but i was only remembering (Engels - Turks)

i was only joking.
sadece şaka yapıyordum.

but i know where she was.
fakat ben onun nerde olduğunu biliyorum.

but i did know the game was up.
ama bir şeylerin başladığını biliyordum.

but i dont want
böyle olmuyo işte senin bi dil öğrenmen lazım

but i want more.
ama daha fazlasını istiyorum.

but i can't.
ama yapamam.

but i miss you more
ama seni daha çok özlüyorum

but i felt something.
ama bir şey hissettim.

i saw my aunt in rape when i was only five.
daha 5 yaşındayken teyzeme tecavüz edildiğini gördüm.

but i don't mind.
ama önemsemiyorum.

but i had this question.
ama bir sorum vardı.

rb: no, but i was going to move on this.
rb:hayır, ama devam edecektim.

but i can taste things.
ama tat alabiliyorum tabi ki.

but i am not as nervous as i was five weeks ago.
ama beş hafta önceki kadar gergin değilim.

but i -- i'm optimistic.
fakat ben -- ben iyimserim.

it was very cold, but i went out.
hava çok soğuktu, ama dışarı çıktım.

but i was still, you know -- this is a kitty cloud.
ama bence -- bu bir kedicik bulut.

but i also learned that i was too healthy, and that was unhealthy.
ama ayrıca aşırı sağlıklı olduğumu öğrendim, ve o da sağlıksızdı.

but i wasn't into selling whiskey; i was into selling ice.
ama viski satmak bana gore degildi, ben buz satmak istiyordum.

but i did notice something happening to me the day i was with al dunlap.
al dunlap ile geçirdiğim gün, bana bir şeyler olduğunu fark ettim.