Je was op zoek naar: deemed (Engels - Turks)

purchaser deemed approval
alici varsaydiĞi onay

it was deemed impossible.
İmkansız sayılıyordu.

other issues deemed necessary.
gerekli görülen diğer konular.

but this move has been deemed insufficient.
ne var ki, bu artışın istenen sonucu vermediği görüldü.

approval of the offer deemed appropriate
uygun bulunan teklifin onaylatılması

the administration approves them if deemed appropriate.
İdare uygun görmesi halinde bunları onaylar.

b) leave periods deemed in annex 2.
b) ek 2 nci maddede sayılan izin süreleri,

or can light and darkness be deemed equals?"
de ki: "körle gören yahut karanlıklarla ışık bir olur mu?

-reasons of the action deemed to be negligent,
-kusurlu sayılan eylemin sebepleri,

working exceeding 45 hours per work is deemed overtime work.
haftalık 45 saati aşan çalışmalar fazla çalışma sayılır.

ye deemed it light, and it was with allah mighty!
bunun önemsiz olduğunu sanıyorsunuz. halbuki bu, allah katında çok büyük bir suçtur.

and when she saw it she deemed it a pool and bared her legs.
billur döşemeyi görünce derin bir su sandı ve bacaklarını sıvadı.

rates for measured work are deemed to include the costs of:
Ölçülen iş ücretleri aşağıdaki hususların maliyetlerini içereceği varsayılmaktadır:

and those who were deemed weak shall say to those who were proud.
bu kez, basit görülüp horlananlar büyüklük taslayanlara şöyle derler: "hayır, öyle değil!" İşiniz gece gündüz düzenbazlıktı.

the test shall only be deemed to have been passed if no breakdown occurs.
sadece hiçbir hata olmadığında test başarılı sayılacaktır.

he verily deemed that he would never return (unto allah).
bir daha (rabbine) dönmeyeceğini sanmıştı.

croatia's co-operation with un war crimes tribunal now deemed crucial
hırvatistan'ın bm savaş suçları mahkemesiyle İşbirliği artık hayati Önem taşıyor

if deemed necessary, general assembly may alter the members of the board of directors.
genel kurul lüzum görürse yönetim kurulu üyelerini değiştirebilirler.

the announcement followed a recount of just over 2,000 votes that were previously deemed invalid.
duyuru, daha önce geçersiz kabul edilmiş 2 binden biraz fazla oyun yeniden sayılması sonrasında geldi.

demonstrations are being held in several cities after several potential candidates were deemed ineligible to run.
Çok sayıda potansiyel aday, hakkındaki seçimlere katılamama kararı sonrasında çok sayıda kentte gösteriler düzenlendi.