Je was op zoek naar: fall in (Engels - Turks)

eventually... they fall in love.
bazı televizyon dizileri de romantik komedi olarak sınıflandırılabilir.

i didn't fall in love.
aşık olmadım.

leaves fall in the autumn.
yapraklar son baharda düşer.

how did you fall in love with m
aq nasil oeldeun

i will never fall in love again.
bir daha asla aşık olmayacağım.

see countries rise, fall in wef competitiveness rankings
dünya ekonomik forumunun rekabetçilik sıralamasında güneydoğu avrupa ülkeleri

i couldn't help but fall in love with you.
sana aşık olmamak elimde değildi.

did you fall in love with her at first sight?
İlk görüşte ona aşık oldun mu?

and we're trying to not fall in the water.
suyun içine düşmemeye çalışıyoruz.

so why do economists fall in love with authoritarian governments?
peki neden ekonomistler otoriter yönetimlerin büyüsüne kapılıyorlar?

you know, if you fall in love with a frog, that's it.
bilirsiniz bir kurbağaya aşıksanız, kurbağaya aşıksınızdır. hepsi bu.

he often falls in love.
o, sık sık aşık olur.

however, the fall in prices was faster and more dramatic than the rise.
fakat fiyatlardaki düşüş, yükselişe göre daha hızlı ve çarpıcı şekilde gerçekleşti.

and when they fall in with those who believe, they say: we believe.
(münafıklar) inananlarla karşılaştıklarında "İman ettik" derler.

but the moment you fall in love, you become extremely sexually possessive of them.
ama aşık olduğunuz vakit, onu cinsel anlamda aşırı derecede sahiplenirsiniz.

i would never have guessed that tom and mary would fall in love with each other.
tom ve mary'nin birbirlerine aşık olacaklarını asla tahmin etmezdim.

we don't have to fall in love with each other, but we can become friends.
birbirimize aşık olmamız gerekmiyor, ama arkadaş olabiliriz.

and he figured that this would drive up the dopamine, and she would fall in love with him.
Çocuk, bunun dopamin seviyesini arttırıp, kızı kendine aşık edebileceğini düşünmüş.

it is very easy to fall in love with the decentralized, bottom-up structure of the internet.
internetin ademi merkeziyetçi, tümevarım yapısına kolayca aşık olursunuz.

alec falls in love with tess and eventually rapes her.
gerçekte ise alec, tess'le akraba filan değildir.