Je was op zoek naar: he had his purse stolen in the train (Engels - Turks)

i had my purse stolen in the bus.
otobüste cüzdanımı çaldırdım.

tom had his wallet stolen on the train.
tom trende cüzdanını çaldırdı.

i had my purse stolen in the changing room.
soyunma odasında çantamı çaldırdım.

he had his wallet stolen.
o, cüzdanını çaldırdı.

he had his car stolen in broad daylight.
güpegündüz arabasını çaldırdı.

he had his car stolen yesterday.
o, dün arabasını çaldırdı.

he had his car stolen last night.
dün gece arabasını çaldırdı.

he had his only son killed in the war.
tek oğlunu savaşta kaybetti.

he had his pocket picked in the crowd.
kalabalıkta cebini soydurdu.

he had his parents die in the plane accident.
ebeveynleri uçak kazasında öldü.

he had a good time in the restaurant.
restoranda iyi eğlendi.

he had a lot of money in the bank.
bankada onun çok parası vardı.

he had his brother help him with the gardening.
bahçede kardeşine kendisine yardım ettirdi.

he had his hat blown off by the strong wind.
güçlü rüzgar yüzünden şapkasını uçurdu.

so i just switched on in the train, loudly.
hemen trende sessizce açtım.

he had a serious illness in the autumn of 1823.
1823 sonbaharında ciddi bir hastalığı vardı.

he had his secretary type letter.
sekreterine mektup yazdırdı.

and he had his arm outstretched like someone out of the apprentice.
Çırak programındaki birisi gibi kollarını uzatmıştı.

he had his secretary make another copy.
sekreterine bir kopya daha yaptırdı.

ty1b i took the money from ahmet yesterday in the train.-
ty1b dün trende ahmet'ten parayı aldım.-