Je was op zoek naar: heifer (Engels - Turks)

breeding heifer
damızlık güve

heifer sent two goats to africa.
heifer afrika'ya 2 keçi gönderiyor.

they made a donation to an organization based in arkansas called heifer international.
onlar bir derneğe bağış yapmışlardı, arkansas merkezli, heifer international denen.

egypt is like a very fair heifer, but destruction cometh; it cometh out of the north.
ama kuzeyden atsineği geliyor ona.

and recall when moses said to his people, “god commands you to sacrifice a heifer.”
bir vakit de mûsâ kavmine: «allah, bir sığır kesmenizi emrediyor» demiş, onlar da: «ay!

and remember moses said to his people: "allah commands that ye sacrifice a heifer."
bir vakit de mûsâ kavmine: «allah, bir sığır kesmenizi emrediyor» demiş, onlar da: «ay!

he said, “he says she is a yellow heifer, bright in color, pleasing to the beholders.”
"o diyor ki: sarı renkli, parlak tüylü, bakanların içini açan bir inektir" dedi.

he said; "he says: the heifer should be neither too old nor too young, but of middling age.
"o diyor ki, o ne yaşlı ne genç, ikisinin ortasında bir düvedir.

they said: "beseech on our behalf thy lord to make plain to us what (heifer) it is!"
"bizim adımıza rabbine dua et, bize onun ne olduğunu açıklasın" dediler.

he said: "he says: a fawn-coloured heifer, pure and rich in tone, the admiration of beholders!"
"o diyor ki: sarı renkli, parlak tüylü, bakanların içini açan bir inektir" dedi.

he said, “he says she is a heifer, neither too old, nor too young, but in between. so do what you are commanded.”
musa, "rabbim buyuruyor ki, o ne pek yaşlı, ne de pek taze, ikisi arası dinç bir sığırdır, haydi emrolunduğunuz işi yapınız." dedi.

he said, “he says she is a heifer, neither yoked to plow the earth, nor to irrigate the field; sound without blemish.”
"o diyor ki, o düve yeri sürüp ekini sulayarak boyunduruk altında ezilmemiş, kusursuz, alacasız bir düvedir," dedi.

now they raise heifers, calves and bulls.
Şimdi çiftliklerinde düve, dana ve boğa yetiştiriyorlar.