Van professionele vertalers, bedrijven, webpagina's en gratis beschikbare vertaalbronnen.
and if he willed a blessing for me, can they hold back his mercy?”
ya da bana bir rahmet vermeyi istese, o'nun rahmetini tutup-önleyebilecekler mi" de ki: "allah, bana yeter.
say: you have the appointment of a day from which you cannot hold back any while, nor can you bring it on.
bir de: “eğer doğru söylüyorsanız vâd ettiğiniz kıyamet ne zaman gerçekleşecek?” derler.de ki: “sizinle öyle bir buluşma günümüz var ki ondan ne bir saat ileri geçebilirsiniz, ne de bir saat geri kalabilirsiniz.!” [42,18; [71,4; 11, 104-105]
and if we hold back from them the punishment for a limited time, they will surely say, "what detains it?"
and olsun ki, onların azabını sayılı bir süreye kadar ertelesek, "onu alıkoyan nedir?" derler.
say: “your day is appointed, you can neither hold back its coming by an hour, nor hasten it by an hour.”
bir de: “eğer doğru söylüyorsanız vâd ettiğiniz kıyamet ne zaman gerçekleşecek?” derler.de ki: “sizinle öyle bir buluşma günümüz var ki ondan ne bir saat ileri geçebilirsiniz, ne de bir saat geri kalabilirsiniz.!” [42,18; [71,4; 11, 104-105]