Je was op zoek naar: i hope one day you will be able to go (Engels - Turks)

i hope one day you will be able to go
umarım bir gün sen gidebileceksin

i hope you will be able to come to this party.
bu partiye gelebileceğini umuyorum.

you will soon be able to swim.
kısa sürede yüzebileceksin.

i hope we will be able to keep in touch.
görüşebileceğimizi umuyorum.

i will be able to marry her.
onunla evlenebileceğim.

i hope you will be completely cured.
tamamen tedavi edileceğini umuyorum.

and no one will be able to prevent it.
ona engel olacak (hiçbir şey de) yoktur.

i hope you will be pleased with this present.
bu hediyeden memnun olacağını umuyorum.

she will be able to swim soon.
o, yakında yüzebilecek.

no doubt you will be able to pass the examination.
hiç şüphesiz sınavı geçebileceksin.

and so one day, you will be in a new situation.
bir gün, yeni bir durumda kendinizi bulabilirsiniz.

i hope you will be quite well again before long.
Çok geçmeden tekrar oldukça iyi olacağını umuyorum.

he said, “you will not be able to endure with me.
"sen benimle birlikte olmaya dayanamazsın," dedi,

hurry up, and you will be able to catch the train.
acele et, ve treni yakalayabileceksin.

betty will be able to come before noon.
betty öğleden önce gelebilecektir.

i told tom the reason why i wouldn't be able to go.
niçin gidemeyeceğimin nedenini tom'a söyledim.

you will be able to speak fluent english in another few months.
birkaç ay içerisinde İngilizceyi akıcı olarak konuşabileceksin.

maybe one day you will watch this on the internet.
günün birinde belki bunu internette izleyeceksiniz.

this is one from yorkshire where, in fact, my nephew, i hope, will be able to attend it.
benim de kuzenimin bulunduğu bir yerden, yorkshire'dan idi bu.

if shooting in jpeg, you will be able to keep going until the card is full.
jpeg formatta ise hızlı bir kart ile bellek kartı dolana kadar çekim yapabiliyorsunuz.