Je was op zoek naar: it is a pity you can not drive (Engels - Turks)

it is a pity that you can't join us.
ne yazık ki bize katılamazsın.

it is what we can not do.
bizim yapamadığımızdır.

it is a book.
o bir kitaptır.

it is a pity that you cannot come to the party.
partiye gelememen üzücü bir durum.

you can not have both
sen ikisine de sahip olamaz

it is a lounge.
bu bir salon.

it is a pity that he died so young.
ne yazık ki o çok genç öldü.

"it is a start.
rupcea, "bu bir başlangıç.

it is a blazing fire.
haviye bir ateştir: kızgın mı kızgın!

it is a scorching fire!
haviye bir ateştir: kızgın mı kızgın!

it is a difficult problem.
o zor bir sorun.

(it is) a marked book,
(o İlliyyun'daki kitap) İçinde ameller kaydedilmiş bir kitaptır.

it is a pity that she should be in such poor health.
onun öyle kötü sağlık içinde olmak zorunda olması üzücü bir durum.

it is a pity that nikon has not applied the mega zoom camera with raw support.
nikon'un bu modelinde raw formatını desteklememiş olması gerçekten üzücü.

you can not smoke in the class.
sınıfta sigara içemezsin.

you can not help those whom god wants to try.
allah birini fitneye çarptırmak isterse sen onun için allah karşısında hiçbir şey yapamazsın.

it is a pity that nobody was saved in the accident, isn't it?
kazada kimsenin kurtarılamaması üzücü bir durum, değil mi?

you can not escape from (god's retribution)".
siz (onu) önleyemezsiniz!"

you can not perform any move. computer takes next turn now.
siz oynayamazsınız. sonraki sıra bilgisayarın.

if you can get over this, it is a pleasant megazoom camera.
yukarıda sıraladığımız noktalar sizin için sıkıntı yaratmayacaksa finepix s2000hd için hoş bir megazum model diyebiliriz.