Je was op zoek naar: magnetically (Engels - Turks)

magnetically
mıknatıslık

this is sculpture that i made that -- it's magnetically levitated.
bu yapmış olduğum nesne -- manyetik olarak havada asılı duruyor.

this is the magnetically-levitating board that they mentioned in the commercial.
bu reklamda manyetik olarak havalanan kayaktan bahsediliyor.

as you can see the little tether, that it's also magnetically levitated.
görebilidiğiniz gibi ufak bir şekilde bağ var, bu da manyetik olarak havada asılı duruyor.

and those two coils of wire are really, really close to each other, and actually do transfer power magnetically and wirelessly, only over a very short distance.
bu bobinler birbirlerine çok ama çok yakın dururlar, ve gerçekten de birbirlerine manyetik olarak kablosuz bir şekilde güç aktarırlar, ama çok yakınına.

evidence has been found for a hot, outer, magnetically supported corona around pollux, and the star is known to be an x-ray emitter.
pollux etrafında sıcak, dış, manyetiksel olarak desteklenen bir korona bulunduğuna dair kanıtlar vardır ve bu yıldız x-ışını yayıcısı olarak bilinmektedir.

inventables water adventures dares you to launch yourself on a magnetically-levitating board down a waterslide so fast, so tall, that when you hit the bottom, it uses brakes to stop.
inventables water adventures, size meydan okuyor. kendinizi manyetik olarak havalanan bır kayağın üzerinde kaydıraktan aşağı bırakabilir misiniz? o kadar uzun, o kadar hızlı ki sonuna geldiğinizde frenlere ihtiyacınız olacak.

and it's a 35-key keyboard that is designed to fit both inside the scanner, be magnetically safe, that would contribute to any artifact and have this cushion so that it can rest on the players' legs while they're lying down in the scanner, playing on their back.
bu 35 tuşlu klavye hem tarayıcının içine sığabilecek, hem manyetik açıdan güvenli, şekilde tasarlanmıştır. klavyenin aynı zamanda tarayıcının içinde sırtüstü uzanmış deneğin bacaklarının üstüne koyabileceği bir yastığı mevcuttur.