Je was op zoek naar: musa (Engels - Turks)

musa
musa

musa güzel
musa güzel

musa (bananas)
musa (muz)

"o musa (moses)!
"ey mûsa!

and belied was musa.
ben de kafirlere bir süre vermiş, sonra onları yakalamıştım.

and musa said: o fir'awn!
musa dedi ki: "ey firavun!

they said: "o musa (moses)!
bunun üzerine: ey musa!

sn:20800 musa karakus transfer...
sn:20800 musa karakus a...

and musa said: our lord! verily thou!
musa dedi ki: ey rabbimiz! gerçekten sen firavun ve kavmine dünya hayatında zinet ve nice mallar verdin.

(it was said): "o musa (moses)!
"ey musa!

[musa (moses)] said: "o my lord!
musa dedi ki: "ey rabbim!

[musa (moses)] said: "nay, verily!
(musa): "hayır, dedi, rabbim benimle beraberdir.

and musa (moses) said: "o my people!
musa dedi ki: ey kavmim!

[musa (moses)] said: "o harun (aaron)!
(musa da gelince:) "ey harun" demişti.

and musa (moses) said: "o fir'aun (pharaoh)!
musa dedi ki: "ey firavun!

[musa (moses)] said: "nay, throw you (first)!"
(musa): "hayır siz atın!" dedi. (attılar.

he [musa (moses)] said: "throw you (first)."
"siz atın!," dedi.