Je was op zoek naar: paradigm (Engels - Turks)

paradigm
paradigma

paradigm shift
paradigma değişimi

changed with the paradigm.
kuram, paradigma değildir.

so this is the great paradigm.
bu önemli bir model.

you've got this beautiful paradigm.
Çok güzel bir paradigma geliştirmişsin.

we'll then go to the next paradigm.
o zaman da bir sonraki paradigmaya geçeceğiz.

and this is an example of this paradigm shift.
bu bir nevi bakış açısı değişimi.

yet that is exactly what the american paradigm demands.
bu da tam olarak amerikan paradigmasının beklediği bir olaydır.

and this is the paradigm that we see throughout the universe.
bu, evrenin bütününde gözlediğimiz bir örnek.

so you need a paradigm shift in all of these areas.
bu alanlarda bir paradigma değişimine ihtiyaç var.

whole different paradigm -- transistors came out of the woodwork.
bambaşka bir paradigma yer buldu kendine.transistörler tahtadan olmamaya başladı.

we call this the biomimetic paradigm -- copying nature in the lab.
biz bunu 'biyomimetik paradigma' yani doğal ortamı laboratuvar koşullarında oluşturma diye adlandırıyoruz.

we're still living with the old paradigm of age as an arch.
hala yaşın bir kavis olarak görüldüğü eski paradigmayla yaşıyoruz.

depending on the context, depending on the outcome, choose your paradigm.
İçeriğe göre, sonuca göre, paradigmanızı seçin.

"this speech represents a paradigm shift in the turkish general staff.
cnn türk'ün televizyon yorumcusu ali saydam, "bu konuşma türk genelkurmayı'ndaki bir paradigma değişimini temsil ediyor.

and then there's the bottom one, which is called the jazz paradigm.
ve bir de caz paradigması var.

and i believe it is this mythological paradigm that inspired indian mathematicians to discover the number zero.
ve ben bunun sıfır rakamını bulan hintli matematikçilerden ilham alan bir mitolojik paradigma olduğuna inanıyorum.

this is a 50-year-old paradigm called the "free choice paradigm."
bu 50 yıllık bir paradigma ve ismi serbest seçim paradigması.

but the paradigm here, it seems like a very simple thing: 10 in a row, you move on.
ama buradaki paradigma, çok basit bir şey gibi gözüküyor: 10 da 10, sonra ilerlersin.

every time one paradigm ran out of steam, another paradigm came out of left field to continue the exponential growth.
bir paradigma miyadını doldurduğunda her seferinde yeni birisi üstel büyümeyi devam ettirir.