Je was op zoek naar: strange (Engels - Turks)

strange
garip

strange love
noel elbisesi

how strange!
ne garip!

strange geometry
description

i feel strange.
garip hissediyorum.

that's strange.
bu çok garip.

a strange phenomenon.
garip bir olgu.

how strange life is!
hayat ne kadar tuhaf!

it's so strange.
Çok garip.

isn't it strange?
garip değil mi?

strange, isn't it?
tuhaf, değil mi?

he has strange ideas.
onun tuhaf fikirleri var.

this is indeed strange!'
bu gerçekten çok tuhaf bir şey!"

he's a strange guy.
o, garip bir adamdır.

his story sounds strange.
onun hikayesi garip görünüyor.

has anything strange happened?
tuhaf bir şey oldu mu?

he's a strange character.
o garip bir kişilik.

my explanation may sound strange.
açıklamam tuhaf görünebilir.

i didn't see anything strange.
tuhaf bir şey görmedim.

teenagers often wear strange clothes.
gençler çoğunlukla tuhaf giysiler giyerler.