Je was op zoek naar: testimony (Engels - Turks)

hide not testimony.
bildiğini gizleyenin kalbi günahkâr olur.

do not conceal testimony.
bir de şahitliği, görüp bildiğinizi gizlemeyin!

and do not conceal testimony.
bir de şahitliği, görüp bildiğinizi gizlemeyin!

and you shall not conceal the testimony.
Şahidliği gizlemeyin.

and those who stand by their testimony
Şahidliklerini yaparlar.

his testimony could be a major breakthrough.
onun ifadesi büyük bir atılım olabilirdi.

testimony thrown out in stambolic murder trial
stamboliç cinayeti davasında İfade Çöpe atıldı

say, "what thing is greatest in testimony?"
"Şahit olarak hangi şey daha büyüktür" de.

ask them: 'whose testimony is the greatest?'
"Şahit olarak hangi şey daha büyüktür" de.

say, “what thing is more solemn in testimony?”
"Şahit olarak hangi şey daha büyüktür" de.

(the idols will give testimony against the polytheists.)
ve onların kendilerine tapmalarını inkâr ederler.

(muhammad), ask them, "what is the greatest testimony?
"Şahit olarak hangi şey daha büyüktür" de.

he dismissed clark's testimony, calling it a "blatant lie".
miloseviç, "açıkça bir yalan" olarak nitelendirdiği clark'ın ifadesini de yalanladı.

and those who stand by their testimonies.
bunlar, tanıklıklarını tam yaparlar.