Je was op zoek naar: uncoupling (Engels - Turks)

basescu, in turn, said uncoupling the two countries would be a political mistake.
basescu da buna yanıt olarak, iki ülkenin ayrılmasının siyasi bir hata olacağını belirtti.

proton leak is the remainder of basal ocr that is not used to produce atp and can provide information about mitochondrial uncoupling processes, which increase ocr.
bu parametredeki artış, mitokondrinin hücrenin enerji ihtiyacını karşılamak için daha fazla atp üretmeye çalıştığını göste

over time, noradrenergic and serotonergic neurons become autonomous and hyper-reactive to external stimuli and arguably this druginduced long-term uncoupling explains dysfunctions in motivation and in the ability to inhibit impulses.
zamanla, noradrenerjik ve serotonerjik nöronlar, dış uyarıcılara karşı özerk ve hiper-reaktif hale gelmekte ve uyuşturucunun neden olduğu bu uzun süreli ayrılma da motivasyon ve içgüdüleri baskılama yeteneklerindeki bozukluklara sebep olmaktadır.

next, an ionophore (carbonyl cyanide-4-(trifluoromethoxy)phenylhydrazone (fccp)) is used as an uncoupling agent for measuring maximal respiration.
daha sonra, maksimum solunumun ölçülmesi için bir ayırma maddesi olarak bir iyonofor (karbonil siyanür 4 (triflorometoksi)fenilhidrazon (fccp)) kullanılır. bu süreçte, ayrıştırıcı proton gradyanını dağıtarak atp üretimini bozarak hücrenin şekerleri, yağ asitlerini ve amino asitleri daha hızlı oksitlemeye zorlandığı fizyolojik bir enerji talebi aşamasını simüle ede