Je was op zoek naar: mehel (Estisch - Turks)

naisel ei ole meelevalda oma ihu üle, vaid mehel; ja n
kadının bedeni kendisine değil, kocasına aittir. bunun gibi, erkeğin bedeni de kendisine değil, karısına aittir.

kuid hooruspattude pärast olgu igal mehel oma naine ja igal naisel oma mees.
ama fuhuştan ötürü her erkek karısıyla, her kadın da kocasıyla yaşasın.

mehel ei ole tarvis oma pead katta, sest tema on jumala kuju ja aupaiste, naine aga on mehe aupaiste.
erkek başını örtmemeli; o, tanrının benzeri ve yüceliğidir. kadın da erkeğin yüceliğidir.

aga selle paiga läheduses oli saare tähtsamal mehel, nimega puublius, mõis. tema võttis meid vastu ja pidas meid kolm päeva lahkesti külalistena.
bulunduğumuz yerin yakınında adanın baş yetkilisi olan publius adlı birinin toprakları vardı. bu adam bizi evine kabul ederek üç gün dostça ağırladı.

ja varisere tuli tema juure, ja teda kiusates küsisid nad temalt: „kas on mehel luba oma naist enesest lahutada?”
yanına gelen bazı ferisiler onu denemek amacıyla, ‹‹bir erkeğin, karısını boşaması kutsal yasaya uygun mudur?›› diye sordular.

ning ütles neile: „te teate, et juuda mehel ei ole luba sõbrustada muulasega või minna tema juurde, aga jumal on mulle näidanud, et ühtki inimest ei tohi pidada halvaks ega rüvedaks.
onlara şöyle dedi: ‹‹bir yahudinin başka ulustan biriyle ilişki kurmasının, onu ziyaret etmesinin töremize aykırı olduğunu bilirsiniz. oysa tanrı bana, hiç kimseye bayağı ya da murdar dememem gerektiğini gösterdi.