Je was op zoek naar: debolezza (Italiaans - Turks)

Italiaans

Vertalen

debolezza

Vertalen

Turks

Vertalen
Vertalen

Vertaal onmiddellijk teksten, documenten en gesprekken met Lara

Nu vertalen

Menselijke bijdragen

Van professionele vertalers, bedrijven, webpagina's en gratis beschikbare vertaalbronnen.

Voeg een vertaling toe

Italiaans

Turks

Info

Italiaans

io venni in mezzo a voi in debolezza e con molto timore e trepidazione

Turks

size zayıflık ve korku içinde geldim, tir tir titriyordum!

Laatste Update: 2012-05-05
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:

Italiaans

quanta debolezza in colui che sollecita e in colui che viene sollecitato!”.

Turks

eğer sinek onlardan bir şey kapacak olsa, bunu da ondan geri alamazlar. İsteyen de güçsüz, istenen de.

Laatste Update: 2014-07-03
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:

Italiaans

si ha così l'abrogazione di un ordinamento precedente a causa della sua debolezza e inutilità

Turks

Önceki buyruk, zayıflığı ve yararsızlığı nedeniyle geçersiz kılındı.

Laatste Update: 2012-05-05
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:

Italiaans

perché ciò che è stoltezza di dio è più sapiente degli uomini, e ciò che è debolezza di dio è più forte degli uomini

Turks

Çünkü tanrının ‹‹saçmalığı›› insan bilgeliğinden daha üstün, tanrının ‹‹zayıflığı›› insan gücünden daha güçlüdür.

Laatste Update: 2012-05-05
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:

Italiaans

allah è colui che vi ha creati deboli, e quindi dopo la debolezza vi ha dato la forza, e dopo la forza vi riduce alla debolezza e alla vecchiaia.

Turks

allah o kadirdir ki sizi bir zaaftan yaratmakta, sonra zaafın ardından bir kuvvet yaratmakta, müteakiben kuvvetten sonra bir zaaf ve ihtiyarlık yapmaktadır.o dilediğini yaratır.

Laatste Update: 2014-07-03
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:

Italiaans

spensero la violenza del fuoco, scamparono al taglio della spada, trovarono forza dalla loro debolezza, divennero forti in guerra, respinsero invasioni di stranieri

Turks

kızgın ateşi söndürdüler, kılıcın ağzından kaçıp kurtuldular. güçsüzlükte kuvvet buldular, savaşta güçlendiler, yabancı orduları bozguna uğrattılar.

Laatste Update: 2012-05-05
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:

Italiaans

allo stesso modo anche lo spirito viene in aiuto alla nostra debolezza, perché nemmeno sappiamo che cosa sia conveniente domandare, ma lo spirito stesso intercede con insistenza per noi, con gemiti inesprimibili

Turks

bunun gibi, ruh da güçsüzlüğümüzde bize yardım eder. ne için dua etmemiz gerektiğini bilmeyiz, ama ruhun kendisi, sözle anlatılamaz iniltilerle bizim için aracılık eder.

Laatste Update: 2012-05-05
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:

Italiaans

in tal modo egli è in grado di sentire giusta compassione per quelli che sono nell'ignoranza e nell'errore, essendo anch'egli rivestito di debolezza

Turks

bilgisizlere, yoldan sapanlara yumuşak davranabilir. Çünkü kendisi de zayıflıklarla kuşatılmıştır.

Laatste Update: 2012-05-05
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:

Italiaans

la legge infatti costituisce sommi sacerdoti uomini soggetti all'umana debolezza, ma la parola del giuramento, posteriore alla legge, costituisce il figlio che è stato reso perfetto in eterno

Turks

kutsal yasa, zayıflıkları olan insanları başkâhin atamaktadır. ama yasa'dan sonra gelen ant sözü, sonsuza dek yetkin kılınmış olan oğul'u başkâhin atamıştır.

Laatste Update: 2012-05-05
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:

Italiaans

davvero faraone era altero sulla terra; divise in fazioni i suoi abitanti, per approfittare della debolezza di una parte: sgozzava i loro figli maschi e lasciava vivere le femmine.

Turks

fir'avn, orada ululandı (zorbalığa kalktı), halkını çeşitli gruplara böldü. onlardan bir zümreyi (İsrail oğullarını) eziyor, oğullarını kesiyor, kadınlarını sağ bırakıyordu.

Laatste Update: 2014-07-03
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:

Italiaans

allah è colui che vi ha creati deboli, e quindi dopo la debolezza vi ha dato la forza, e dopo la forza vi riduce alla debolezza e alla vecchiaia. egli crea quello che vuole, egli è il sapiente, il potente.

Turks

Öyle bir allah'tır ki sizi zayıf bir sudan yaratmıştır, sonra bir zayıflık olan çocukluk çağından çıkarıp güçkuvvet vermiştir size, sonra kuvvetli çağdan gene bir zayıflık çağına ve ihtiyarlık yaşına getirmiştir sizi; yaratır ne dilerse ve odur bilen, gücü yeten.

Laatste Update: 2014-07-03
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:

Italiaans

davvero faraone era altero sulla terra; divise in fazioni i suoi abitanti, per approfittare della debolezza di una parte: sgozzava i loro figli maschi e lasciava vivere le femmine. in verità era uno dei corruttori.

Turks

firavun memleketin başına geçti ve halkını fırkalara ayırdı. İçlerinden bir topluluğu güçsüz bularak onların oğullarını boğazlıyor, kadınları sağ bırakıyordu; çünkü o, bozguncunun biriydi.

Laatste Update: 2014-07-03
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:

Krijg een betere vertaling met
8,920,246,790 menselijke bijdragen

Gebruikers vragen nu voor assistentie



Wij gebruiken cookies om u de best mogelijke ervaring op onze website te bieden. Door de website verder te gebruiken, geeft u toestemming voor het gebruik van cookies. Klik hier voor meer informatie. OK