Je was op zoek naar: nazivaju (Kroatisch - Turks)

neki ga čak nazivaju herojem.
bazıları onu kahraman olarak görüyor.

nazivaju je "bosanska mahala".
burası “boşnak mahallesi” olarak biliniyor.

mlade dizajnere često nazivaju dolce & gabbanom balkana.
genç tasarımcılar, balkanların dolce & gabanna’sı olarak tanınıyor.

povjesničari ih nazivaju makedonskim rumunjima, a oni sami koriste ime aromani.
dilbilimcilerin ortak görüşü, ulah ve rumen dillerinin aynı latince temelli dilden türediği yönünde.

taj dan, kojeg nazivaju badnik, predstavlja badnjak uoči pravoslavnog božića.
badnik olarak bilinen bu tarih, ortodoks noelinin arifesidir.

poput anakovaca, i njih smatraju refaimcima, ali ih moapci nazivaju emijcima.
emliler anaklılar gibi refalılardan sayılırdı. ama moavlılar onlara emliler adını takmıştı.

uz ribu, na proslavama u čast svetaca zaštitnika jede se jelo od graha koje nazivaju prebranac.
balık dışında, koruyucu aziz kutlamalarında prebranac adı verilen bir fasulye yemeği de yeniyor.

a on im reèe: "kraljevi gospoduju svojim narodima i vlastodršci nazivaju sebe dobrotvorima.
İsa onlara, ‹‹ulusların kralları, kendi uluslarına egemen kesilirler. İleri gelenleri de kendilerine iyiliksever unvanını yakıştırırlar›› dedi.

grad prizren, smješten na jugu, ima tako bogatu multikulturalnu povijest da ga nazivaju muzejom na otvorenom.
Ülkenin güneyindeki prizren kenti, oldukça zengin çok kültürlü tarihi ile adeta bir açık hava müzesi gibi.

esma je pod svojim krovom odgojila šestero usvojene djece te podigla još 47 djece koja ju nazivaju svojom majkom i ocem.
esma, beş çocuk evlat edinip yetiştirmiş ve kendisini hem anneleri hem babaları kabul eden 47’den fazla çocuk büyütmüş.

festival exit kojeg nazivaju 4. rock tulumom u europi, privukao je puno pozornosti na srbijanskim blogovima ovog tjedna.
avrupa'nın en büyük 4. rock partisi olan exit festivali bu haftaki sırp bloglarında çok sayıda yorum aldı.

hakeri, koji se nazivaju grčki sigurnosni tim, priopćili su kako im je jedina namjera bila upozoriti na nedovoljnu zaštitu sustava.
kendilerine greek security team adını veren korsanlar, amaçlarının sadece sistemin güvenlik zaafını ortaya koymak olduğunu söylediler.

bučni kamioni dovoze povrće, voće i robu na "multietničku tržnicu", kako nazivaju područje van dućana.
gürültülü kamyonlar, “çoklu etnik pazar” adıyla anılan, dükkanların dışındaki bölgeye sebze, meyve ve mal taşıyor.

ekspanzija je postala izazov za općinu priština i njezine stanovnike, a neki takvo stanje nazivaju "građevinski kaos".
genişleme, priştine belediyesi ve halkı için sorun haline gelmiş durumda ve mevcut durum bazıları tarafından "inşaat kaosu" olarak nitelendiriliyor.

međunarodni sude pravde (icj) u haagu sada razmatra ono što stručnjaci nazivaju "najtežim slučajem suda do sada".
lahey'dek, uluslararası adalet divanı (uad), bugünlerde uzmanların deyimiyle mahkemenin "tarihindeki en zor davasını" mütalaa ediyorlar.

mjera obuhvaća zgrade važne za državu, primjerice bolnice, kao i privatne kuće pojedinaca koje ovdje nazivaju "divljom gradnjom".
söz konusu önlem, hastaneler gibi devlet için önem arz eden binaların yanı sıra vatandaşlara ait, gecekondu olarak adlandırılan evleri kapsıyor.

"oni koji ubijaju [i sebe nazivaju] muslimanima, to nisu. ubiti nedužnu osobu je kao da smo ubili sve ljude na svijetu.
zidiku, "başka tür bir İslam'ı" değerlendirirken, "İnsan öldürüp kendilerine müslüman diyenler, onlar müslüman değil.

bivši ovisnici, koji su članovi zajednice cenacolo, odigrat će u nedjelju predstavu, u čast dana kojeg kršćani nazivaju tri kralja, dana kada je isus krist kao dijete predstavljen svetoj trojici.
cenacol cemaatine üye eski bağımlılar, hıristiyanların onikinci gün bayramı dedikleri ve bebek İsa'nın magilere, bir başka deyişle üç müneccime takdim edildiği günün onuruna pazar günü oyunu sahneleyecekler.

međutim, povijesne knjige na albanskom jeziku usredotočuju se na glavne protagoniste albanske povijesti, dok udžbenici na srpskom jeziku kosovo nazivaju "kolijevkom srpskog naroda".
ancak arnavutça tarih kitapları, arnavut tarihinin baş kahramanlarına yer verirken, sırpça ders kitaplarında kosova "sırp halkının beşiği" olarak tanıtılıyor.

"iz kuta zapadnjaka, rumunjska diplomacija ismijala je njihove iznimne korake da stabiliziraju regiju koja se suočava s opasnošću od pravog građanskog rata zbog besmislica kao što su pisanje latinicom ili ćirilicom manjine koja nije oduševljena da je nazivaju rumunjskom, već vlaškom.
blogda şunları yazmış: "batılıların bakış açısına göre romanya diplomasisi, gerçek bir iç savaş tehlikesi ile karşı karşıya kalan bir bölgeye istikrar getirmek için gösterdikleri muazzam çabalarıyla, rumen olarak adlandırılmak yerine kendilerine vlak denmesini isteyen bir azınlığın latin/kiril alfabesi kullanması gibi bazı saçmalıklar için alay etti.