Je was op zoek naar: dik (Turks - Duits)

dik
steil

dik açı
rechtwinklig

dik üçgen
ankathete

son dik açıklık:
enddeklination:

odak konumunun dik açıklığı
deklination der fokus-position

güneş' in dik açıklığı
sonnen-deklination

ben onu dik bir yola süreceğim.
ich werde ihm bald schreckliche mühsal aufbürden.

bu yüzden başını dik tutacak.
er wird trinken vom bach auf dem wege; darum wird er das haupt emporheben.

bu çizgiler birbirine dik midir?
senkrecht zu dieser geraden?

yeni doğruya dik olan bir doğru seç...
wählen sie die gerade, zu der die neue senkrecht stehen soll...

dik doğruyu bu noktadan geçecek şekilde çiz
konstruiert eine senkrechte gerade durch diesen punkt

‹‹git, bir gözcü dik, gördüğünü bildirsin.
denn der herr sagte zu mir also: gehe hin, stelle einen wächter, der da schaue und ansage.

3. dik açıklık (kayan nokta değeri)
3. deklination (dezimalzahl)

verilen bir doğru parçasının orta noktasından geçen dik doğru.
die senkrechte, die durch den mittelpunkt dieser strecke geht.

dik açıklık değeri - 90. 0 ile 90. 0 arasında olmalı.
die deklination muss zwischen -90.0 und 90.0 grad liegen.

adamdan çıkan cinler domuzların içine girdiler. sürü dik yamaçtan aşağı koşuşarak göle atlayıp boğuldu.
da fuhren die teufel aus von dem menschen und fuhren in die säue; und die herde stürzte sich von dem abhange in den see und ersoff.

firavun dedi ki, "haman, benim için bir kule dik de yollara erişeyim."
und pharao sagte: "haman! laß für mich einen turm errichten, vielleicht erreiche ich die wege -

biz bundan önce yalnız o'na yalvarır(bizi korumasını o'ndan niyaz eder)dik.
früher pflegten wir ihn anzurufen.

borçlanan kişi de dikte ettirsin.
so soll er schreiben!