Je was op zoek naar: aceleci (Turks - Engels)

aceleci yarışçı
hotwheels accel

aceleci olmayın.
don't be hasty.

bu kadar aceleci olmayın.
don't be so hasty.

sanırım biraz aceleci davranıyorum.
so it turns out -- i'm sort of getting ahead of myself.

allah çok bağışlayıcıdır, aceleci değildir.
god is forgiving and clement.

ancak aceleci flaminius ile tartışmak olanaksızdı.
however, it proved impossible to argue with the rash flaminius.

İnsan aceleden (aceleci olarak) yaratıldı.
man is a creature of haste.

onun yalan söylediği sonucuna varmada çok aceleci davrandım.
i was too hasty in concluding that he was lying.

sana vahyi tamamlanmadan önce, kur'an hakkında aceleci olma.
(muhammad), do not be hasty in reading the quran to the people before the revelation has been completed.

yazısında kongar, "İç sorunlarla ilgili kutuplaşmamızdan etkilenerek aceleci sonuçlara varmamalıyız." dedi.
"we shouldn't reach for quick conclusions ... influenced by our polarisation on domestic problems," he wrote.

İnsan pek acelecidir!
curse him, etc." and that one should not do, but one should be patient].