Je was op zoek naar: bağlantısızlık (Turks - Engels)

kanser benim bağlantısızlık duvarımı havaya uçurdu.
cancer exploded the wall of my disconnection.

ayrıca, aynı eyalet içinde bile, fon sağlanan projeler arasında bir bağlantısızlık da farkettik.
we have also noticed a lack of correlation among financed projects even within a county.

bağlantısızlık nedeniyle, bir kanalizasyon hattı projesinin, yeni inşa edilmiş bir yolun yıkılmasını gerektiren bir karayolu yapım projesinden sonra gerçekleştirildiği durumlar meydana geldi.
the lack of correlation led to cases where a road construction project was followed by a main water pipe connection project so the newly built road had to be torn up.

bu ted teknolojilerinde örneklenen olağanüstü insan beyniyle insan kalbi arasındaki bağlantıyı bir şekilde kaybetmiş olabilir miyiz? bilimsel olmayan bir bağlamda konuşuyorum. sevgi ve şefkat bağlamında. bir bağlantısızlık mı oluştu?
well, do you think there could be some kind of disconnect between this extraordinarily clever brain, the kind of brain that the ted technologies exemplify, and the human heart? talking about it in the non-scientific term, in terms of love and compassion. is there some disconnect?

ve utanç gerçekten bağlantısızlıktan korkma olarak kolayca anlaşılır. acaba bendeki bir şeyi diğerleri görse veya bilse bağlantıyı hak etmeyebilir miyim?
and shame is really easily understood as the fear of disconnection: is there something about me that, if other people know it or see it, that i won't be worthy of connection?