Je was op zoek naar: benim burda kalmam gerekiyor (Turks - Engels)

burada kalmam gerekiyor.
i must stay here.

birkaç dakika yalnız kalmam gerekiyor.
i need a few minutes alone.

ve şimdi benim burda yaptığım kirlenmem ve sadece ısıyı tekrar tekrar döndürmem oldu.
and now what i did there is, i was being nasty, i just turned up the heat again and again.

bu benim, burun lavajı alırken.
that's me, getting a nasal lavage.

İsa oraya varınca yukarı bakıp, ‹‹zakkay, çabuk aşağı in!›› dedi. ‹‹bugün senin evinde kalmam gerekiyor.››
and when jesus came to the place, he looked up, and saw him, and said unto him, zacchaeus, make haste, and come down; for to day i must abide at thy house.

dönmeden önceki son gece odama geldi ve "leymah, beni burda bırakma" dedi
the night before i left, she came to the room and said, "leymah, don't leave me here.

ayrıca siz devam ederken, adam bağırıyor, "kalp rahatsızlığım var benim, çıkarın beni burdan!"
and as you go along, the guy is screaming, "i've got a heart condition! i'm out of here!"

ama bilirsiniz, bu ted dinliyicileri, bu konular hakkinda konusmaya devam edersem, beni burdan kovarsiniz.
but you know, this is a ted audience, and if i keep talking about institutions, you're going to turn off.