Je was op zoek naar: besleyici (Turks - Engels)

besleyici
feeder

salt besleyici
feeder only

belge besleyici
document feeder

bu çok besleyici.
it's very nutritious.

otomatik sayfa besleyici
auto sheet feeder

besleyici gıdalar yemelisin.
you have to eat nutritious foods.

ben besleyici bir kahvaltı yedim.
i ate a nutritious breakfast.

bizim arka bahçede bir kuş besleyici var.
there is a bird feeder in our backyard.

azot doğada bulunan temel bir besleyici maddedir.
nitrogen is an essential nutrient in nature.

besleyici maddelerin kritik yüklerinin aşılması (2010)
exceedance of nutrient critical loads, 2010

dahili dupleksleyici ve dupleks otomatik belge besleyici.
built-in duplexer and duplex automatic document feeder.

ve bu besleyici gıdaları bu çocuklara nasıl ulaştıracağız?
and how are we going to get those kids those nutritious foods?

en ufak besin maddesini bile besleyici özelliği için alıyordum.
every bit of food was exactly what it was for its nutritional value.

besleyici değeri vardı ama arpadan yapılan ekmek çok ağır olurdu.
it provided a nourishing but very heavy bread.

Çok sayfalı tarama, faks ve fotokopi için 25 sayfalık otomatik belge besleyici
25 page automatic document feeder for multi-page scanning, faxing and copying

besleyici sütun, servis döner başlığı ve aydınlatma kablosu ve benzeri numaralandırılmaktadır.
feeder pillar, service turret and street lighting cuible and the like are enumerated.

liselerimize gelen öğrenciler için ders başarı oranlarında farklı besleyici okullardan farklılıklar var mı?
are there differences in course success rates for students coming in to our high schools from different feeder schools?

besleyici azotun aşırı birikmesine bağlı olarak ötrofikasyon kritik yüklerinin aşılması (2000)
exceedances of critical loads for eutrophication due to the deposition of nutrient nitrogen in 2000

bu diken ne besleyicidir, ne de açlığı giderir.
neither nourishing nor banishing hunger.